Cumhurbaşkanı Erbakan’ın İzinde
53 yıldır kapısında bizi bekleten Avrupa Birliğine halen girmek için mücadele veriyoruz. Artık bu saçma mücadelenin bir an önce durması gerektiğinin düşünüyorum. Bu zamana kadar Avrupa Birliğine Türkiye’nin giremeyeceğini biliyordum ama bu dillendirmenin zamanı geldi de geçiyor. Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz güya Türkiye’yi AB üzerinden tehdit ediyor. “Kimsin sen ya, kimsin sen?” şeklinde terörün yandaşı olan bu insanlara cevap verince adeta içimin yağları eridi. Çünkü aynı çıkışı Cumhurbaşkanımızın hocası Prof. Dr. Necmettin Erbakan’da yapmıştı ve o günden bu güne değişen hiç bir şey yok. Artık Türkiye’nin Avrupa Birliğine girme sevdasından vazgeçme vakti geldi de geçiyor. Çünkü AB bizi oyaladığı gibi birde müzakereleri tehdit olarak kullanmaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz'un “İdam geri gelirse, AB müzakeleri durur” tehdidine verdiği cevabı sizlerle paylaşmak istedim: “Kimsin sen ya, kimsin sen? Neymiş orada bir parlamentonun başkanı. Sen ne zamandan beri Türkiye adına karar verme yetkisine sahip oldun? Bu millet kendi kararını kendi verir. Kendi göbeğini kendi keser. Siz önce verdiğiniz sözleri tutun. Siz önce AB Parlamentosu'nda, AB Kongresi'nde oralarda önce terör örgütlerinin temsilcilerini temizleyin.”
Ardından Cumhurbaşkanımızın Hocası ve Türk siyaset tarihinin alın akı Necmettin Erbakan’ın AB hakkındaki sözlerini sizinle paylaşıyorum:
“Bir Müslüman devleti olan Türkiye ortak pazara girmek istiyor, kâfirleri kendilerine dost edinmek istiyor. Bırakalım şu gâvurları, biz Müslüman devletleri ile ilişki kuralım, dayanışma içerisinde olalım, kardeşlik yapalım. Onlar batıyı bizden üstün görürler. Hâlbuki insanlık her şeyini İslam’a borçludur. Bizim medeniyetimiz batı medeniyetinden üstündür. Batılı taklit edilecek bir insan değildir. Çünkü yüzünü yıkamasını bile bilmez, akarsuyu bilmez, affedersiniz tuvalete girdiği gibi çıkar. Bu adamların arkasından gideceksiniz de hangi saadete ereceksiniz. Şimdiye kadar gittinizse hangi saadete erdiniz. Avrupa kültürü ile er ya da geç hesaplaşacağız. Bundan kurtuluş yok. Biz kararımızı bu hesaplaşmaya göre vermek durumundayız. Biz batılı değiliz. Biz Avrupalı değiliz. O zaman hesabımızı ve çalışmalarımızı bu farklılık üzerine yoğunlaştırmak durumundayız.”
Bugün AB konusunda yavaş yavaş Erbakan Hocamızın söylediği çizgiye doğru gidiyoruz, bununda kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. AB konusunda referandum kararını destekliyorum ve halkımızın Avrupa Birliğine girilmesini reddedeceğini adım gibi biliyorum. Yıllardır bizimle oyun oynayan bu oluşumun hiçbir yerinde yer almak istemiyoruz. AB referandumu yapılsın ve artık bu çile bitsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.