Belediyelerin asli hizmet alanlarının başında, kentin altyapısı ve toplu taşıma ile yolları gelir; buraların temizliği gelir… 

Bunlardan birinde aksama olursa, bu diğerlerini de olumsuz etkiler. 

Hele sözkonusu belediyeler ülkenin Başkent’inde ise, bu hizmetler daha bir önem kazanır. Çünkü ülkenin vitrinisinizdir aynı zamanda. 

Bugün Ankara Başkent’e yakışır bir altyapıya sahip mi? Toplu taşımamız, sokak ve caddelerimiz, kaldırımlarımız ne durumda? 

Çok kısa bile sürse yoğun bir yağmurda Başkent’in pekçok önemli noktasında göller oluşuyor, seller-baskınlar yaşanıyorsa altyapımızın iyi olmadığı ortada demektir.

Daha Perşembe günü gördüğüm manzaradan örnek verecek olursam;

Saat 16.00 sularıydı, yarım dakika kadar süren şiddetli yağmur sonrası, Etimesgut’un ana arterlerinden olan Bağlıca Caddesi üzerinde derinliği yarım metreye varan göl oluştu, araçlar geçemedi; trafik felç oldu.  

Nedeni “ben buradayım” diyor: 

Yol sorunlu, yağmur suyu ızgaraları sorunlu, kanalizasyon sorunlu; kısaca altyapı sorunlu.

Bu sorun trafiği felç ettiği gibi kazalara da neden olabiliyor…

Her yoğun yağmurda Başkent’imizin bu gibi pekçok noktasında benzer manzaraların yaşanıyor olması, beni öyle üzüyor ki anlatamam.

Yakıştıramıyorum Başkentimize, ülkemize, milletimize, yöneticilerimize...

***
Yine yollarımız yetersiz. Ana arterlerde özellikle mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde trafik durma noktasına geliyor. Araçlar tampon tampona yol almaya çalışıyor. 

Bu araçlar toplu taşıma ise bir de, içindekiler tümden yandı! Ayakta, tıkış tıkış, dur kalk dur kalk yolculuk. 

Özetle vatandaşlar şehir içinde sabah ve akşam saatlerinde bir yerden bir yere giderken büyük eziyet çekiyor.

***

Bu konularda başta belediyelerimize büyük görevler düşüyor.

Başta Büyükşehir’e tabi. 

İyisi ve kötüsüyle Başkent’in çeyrek asrında imzası bulunan Melih Gökçek’ten sonra Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Mansur Yavaş’ın, şehir içi ulaşımdaki bu sorunlara çözüm üretmekten başka yolu yoktur.

Falancanın eseri, filancanın eseri… Bilen biliyor neyin ne olduğunu. O tartışmalar geride kaldı artık. 

Başkentliler Mansur Yavaş’a bir fırsat verdi. Mansur Başkan bu fırsatı nasıl değerlendirecek? 

Bana öyle geliyor ki, şu ana kadar adından “fena gitmiyor” diye söz ettirse de, ulaşım sorununu kökten çözdü çözdü… Aksi halde ağzıyla kuş tutsa başarılı görülmeyecektir. 

Mevcut yolları daha kullanışlı hale getirip, yeni yollar açmanın yanı sıra, şehri metro ağıyla mı örer, bir uçtan bir uca tramvay mı döşersiniz; gökyüzüne teleferik mi gerer, yer altı yolları mı inşa edersiniz artık…

Zor iş evet…

Ve bu iş pansuman da kabul etmez… 

Ama önemli olan da zor olanı başarmak değil midir? 

*** 
Tamam önünde daha yaklaşık 4.5 yıl var. 

Ama şu “İstasyon sorunu”nu çözüm hızı, bu fırsatı iyi değerlendirip değerlendiremeyeceğinin göstergesi olacaktır. 

Seçim öncesi en büyük vaatlerinden biriydi, İstasyon Caddesi’nin trafik sorununu çözmek.

7 ay oldu göreve geleli, henüz gözle görülür bir çalışma yok Etimesgut İstasyon Caddesi’nde. 

Genişletilecek olan yolun kenarındaki binaların kamulaştırılmasında sıkıntı çıkıyormuş, yerlerine başka yerde konut yapımı uzun sürüyormuş, çok para gerekiyormuş, “Meclis’te muhalefet takozluk yapıyormuş”, şu yokmuş bu yokmuş… 

Geçeceksiniz bunları.

Son kertede tümü “mazeret” olarak görülecektir. 

Çözüldü mü çözülmedi mi, millet ona bakar.

Gerçeği bir kez daha hatırlatarak bitiriyorum yazımı: 

Önemli olan zor olanı başarmaktır.