Çocuğun temel görevi oyun ve gelişimi
Okul öncesi eğitimde çocukların gelişimlerini desteklemek üzerinde önemle durulmaktadır. Çocukların gelişim özelliklerinin temel alınması ile psiko-motor alan, sosyal-duygusal alan, bilişsel alan ve dil alanı, özbakım becerileri olmak üzere hedefler ve kazanılması beklenen davranışlar belirlenmiştir. Drama etkinlikleri, çocukların gelişimleri, gereksinimleri, ilgileri ve ayrıca da okul öncesi eğitimin amaç ve ilkeleri de göz önüne alınarak planlanmalı ve uygulanmalıdır.
Okul öncesi eğitimin ilkeleri; eğitimde çocuğun ve ailenin etkin katılımını sağlamak gerekmektedir. Çocuğa verilen eğitim, onun gereksinimlerine uygun olmak zorundadır. Çocukların gereksinimlerini karşılamak amacıyla demokratik eğitim anlayışına uygun eğitim ortamları hazırlanmalıdır. Etkinlikler düzenlenirken çocukların ilgi ve gereksinimleri, okulun ve çevrenin olanakları dikkate alınmalıdır. Çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarına önem verilmelidir. Eğitime çocukların bildiklerinden başlanmalıdır. Çocukların deneyerek öğrenmesine olanak tanınmalıdır. Oyun çocuklar için en uygun öğrenme yöntemidir. Çocuğun, kendine saygı ve güven duyması sağlanmalı, öz denetim kazandırılmalıdır. Çocuklarla kurulan iletişimde baskı ve kısıtlamalara yer verilmemeli, kişiliğini zedeleyici şekilde davranılmamalıdır. Okul öncesi dönemde verilen eğitim ile çocukların sevgi, saygı, iş birliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma davranışları geliştirilmelidir. Çocukların bağımsız davranışlar geliştirmesi desteklenmelidir. Yardıma gereksinim duyduklarında yetişkin desteği, rehberliği ve güven verici yakınlığı sağlanmalıdır. Çocuğun kendisinin ve başkasının duygularını fark etmesi desteklenmelidir. Çocukların hayal güçleri, yaratıcı ve eleştirel düşünme, iletişim kurma ve duygularını anlatabilme becerileri geliştirilmelidir. Programlar hazırlanırken ailelerin ve içinde bulunulan çevrenin özellikleri dikkate alınmalıdır. Okul öncesi eğitimde çocuğun gelişimi ve okul öncesi eğitim programı düzenli olarak değerlendirilmelidir.
OYUN GELİŞİMİ
Harry W. Gardiner, çok eskilerden beri oyun oynamanın var olduğunu söylemiştir. Oyun önceden zaman kaybı olarak görülmüş fakat günümüzde kişilik gelişiminin ve toplumsal gelişmenin temelini oluşturduğu görülmektedir. Bruner Oyun Gelişimi kuramında “Oyun çocuğun temel görevidir.” diyerek, oyunun önemini vurgulamıştır. Piaget oyun gelişimi kuramında oyunun önemine vurgu yapmıştır. Oyun sayesinde çocuk gerçek dünyayı kendi dünyasına uydurmaya çalışır.
OYUNUN İŞLEVLERİ
Çocuk oyun aracılığı ile dünyayı zihinlerinde istedikleri gibi algılar. Dünyayı keşfedip bireye özgü tepkilerin ortaya çıkmasını sağlar. Bilişsel gelişim için gerekli uyarılmayı sağlar. Birçok oyun çocuğa tırmanma, koşma, atlama gibi hareket becerilerinin ve eşgüdümün gelişmesine yardımcı olur.
OYUN TÜRLERİ
Uğraşsız Oyun
Çocuğun odanın bir yerinde oturup gözlem yapması ve anlık ilgisini çeken şeyleri izleyerek kendini meşgul eder. İlgisini çeken bir şeyler yoksa kendi bedeni ile oynar, sandalyeye çıkar, iner.
Seyirci
Çocuk sadece belli bir grubu gözler ve bu çocuklarla sık sık konuşur ve sorular yöneltir. Kendisi tam olarak oyuna dahil olmaz.
Yalnız Başına Oyun
Çocuk yalnız ve bağımsız olarak oyuncaklarla oynar. Diğer çocukalrın yaptıkları ile ilgilenmez ve ilgisini çekmez.
Paralel Oyun
Çevredekilerle aynı oyunu oynar fakat onlardan bağımsızdır. Kendi kuralları vardır ve diğer çocukların kuralları ile ilgilenmez.
SANAL OYUNLARA DİKKAT
Millî Kültür Şûrası kapsamında yer alan Aile ve Kültür Komisyonu’nda sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkisi üzerindeki araştırma sonuçlarına göre: İletişim araçları ile erken tanışan ve yoğun kullanan çocuklarda dil ve toplumsal gelişim problemleri gözleniyor. Çocuk, masa başında yaşadığı sanal dünyada bütün ihtiyaçlarını karşıladığını düşünerek gerçek hayattan kopuyor. Aileler internet kullanımı konusunda bilinçli olmalı. Bilgisayara zararlı sitelerden koruma programları yüklenmeli. Çocuklar çok erken yaşta TV, tablet ve telefon ekranına muhatap bırakılmamalı. Bilgisayar oyunları aracılığıyla özellikle gençlerde kumara alışkanlık gelişebiliyor.
Yaklaşık 30-32 aya kadar tablet kullanımından mümkünse tamamen sakınmak gerekiyor. Bebeğin beyin gelişiminin en hızlı olduğu yaş aralıklarında ekrana çok fazla maruz kalan çocuklarda sosyal ve nörolojik gelişim alanlarında sıkıntılar görülebiliyor. Eğitici oyunlar adı altında sunulan tablet oyunlarının da gerçekten eğitici olup olmadığı henüz kanıtlanabilmiş değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.