Cezalı Şehirler
Yaklaşık 100 yıldır kesin bir belge ve kanıt olmaksızın bir çok şehrin cezalı olduğu söylenmektedir. Cezalı olmaları ile ilgili olarak bir çok sebep sayılmaktadır ama bunların en başlıcaları isyanlar, devrimlere destek vermemek, iradeye muhalefet etmektir diye söylenir. Şimdiden hatırlatmakta hayır görüyorum. Elde kesin bir bilgi ve belge yoktur ama birçoğumuzun hissettiği bu tarihi olayı elimden geldiğince ifade etmek istiyorum.
Olaylar ilk meclisin tasfiyesi, yeni meclisin kurulması ve Lozan’ın imzalanması ile başlar. Cezalı şehirler deyince aklımıza Yozgat, Konya, Bursa, Kırşehir, Tunceli, Menemen, Bilecik, Kütahya, Rize ve Maraş gelmektedir. Bize bu illerin ceza almış olmasını yatırımların yapılmayışı ve devlet elinin değmeyişi düşündürmektedir. Amacım ne bu cezaları size kanıtlamak, ne olmadığını iddia etmektir. Yaşanan olayları tarafsız bir şekilde açıklamak ve kanaati size bırakmaktır.
ÇAPANOĞLUNUN MEMLEKETİ YOZGAT
Herkesin bildiği bir söz vardır.
“ Her taşı kaldırsan, bir Çapanoğlu çıkar.”
Bu söz Yozgat’ın cezası ile birlikte anılmaktadır. Gelelim söylentilere göre olaylara… Şu bir gerçektir ki Yozgat Halkı ve Çapanoğulları milli mücadeleyi sonuna kadar desteklemişlerdir. Çapanoğullarının yeni meclisin kurulması ile ilgili olarak çekingeleri vardır. İttihat terakkiçiler ve bunların yaptıkları… Yozgat’ta bir grup halkın ve Çapanoğullarının çekişmeleri sonucu Ankara’dan Kılıç Ali ve ekibi ön inceleme yapmak amacıyla şehre çıkagelir. Kılıç Ali ekibi , Çapanoğullarına ait konaklarını göz hapsince alır ve güvenlik güçleri ile hane halkı arasında bazı uygunsuz olaylar yaşandığı söylenmektedir. Yaşanan bir çok olaylar çarpıtılarak Ankara’ya iletilmiş ve işleri çıkmaza girmiştir. Sonuç olarak Çapanoğullarının bir şekilde isyan oyununa çekildiği söylenmektedir. Sonuçta isyanmı ettiler yoksa isyanmı ettirildiler konusunda kesin bir sonuca varılamamıştır.
Mustafa Kemal Paşa, Çapanoğullarına Milli Mücadeleye katılma konusunda bir mektup yazar. Bu sırada Ankara’ya doğru Çapanoğulları yola çıkmışlardır. Bir şekilde Çapanoğullarının Ankara’ya gidişi engellenmiştir. Sonuçta mektubun cevapsız kalması olayları geri dönülmez bir yola sokmuştur. Ve Çerkez Ethem 70 subay,1200 piyade,1300 atlı,4 adet kuvvetli dağ topu,1 adet sahra topu ve 8 adet makineli tüfek ile şehre girmiştir. Karşıda güçlü bir ordu bekleyen Ethem ve ekibinin karşısında beklediği gibi bir güç çıkmaz. Yozgat Halkı ve Çapanoğullarının büyük bir kısmı olayların dışındadır. Burada da olumsuz bir çok olay yaşanmıştır.
İşte yaşanan bu olaylar, Ankara’ya haberlerin gerçek dışı yansıtılması, Yozgat Halkının isyankar bir topluluk olmamasına rağmen hala öyle bilinmesi, Kılıç Ali ve ekibinin olayı yeterince analiz edememesi nedenleriyle, kanıt olmaksızın Yozgat’ın onca yıldır hizmet alamamasına sebebiyet verdiği söylenmektedir.
Bu anlatılanların olayların sonuçlarından birini de Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci şu şekilde anlatıyor: “Çapanoğlu isyanları sebebiyle Ankara’yı çok uğraştıran Yozgat, rivayete göre bir ziyaretinde halk zamanın reisicumhurunu protesto ettiği ve heykel yaptırmadığı için kara listeye alınmış; hiçbir yatırım yapılmadığı gibi; yol üzerinde olmasına rağmen demiryolu bile geçirilmemiştir. Nitekim Ankara-Sivas demiryolu, arazi müsait olduğu halde, Yerköy’den Kayseri’ye iner; sonra tekrar yukarıya çıkarak Sivas’a ulaşır. Yozgat, bugün bile milliyetçiliğin kalesidir.” Buradaki olay belki de Yozgat’ın yıllarca cezalı olduğunun kanıtlarından biridir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.