Çankaya Belediyesi “Kadın Emeği Festivali” düzenliyor.
İlki geçen yıl gerçekleştirilmişti; bu ikincisi olacak. 
Festival, Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nda 29 Haziran’da başlayacak, 1 Temmuz günü sona erecek. 
Hazırlıkları tüm hızıyla sürdürülen festivalde, yaklaşık 200 kadının el emeğine dayalı ürünleri sergilenecek; gelenlerin beğenisine sunulacak. 
Nedir bu el emeğine dayalı ürünler?
Ahşap eşyalardan çantaya, keçe işlerinden kaktüse; takıdan örgü bebeklere kadar kadınların yaptığı pek çok ürün.
Belediye, kadınların satışlardan elde edeceği gelirin tamamen kendilerine kalmasını sağlayacak.
***
Buraya kadar herşey güzel.
Ya sonrası?..
“Çankaya bildiğiniz gibi” dedirtiyor.
Bizzat Belediye’nin aktardığı bilgilere göre, festivalde popçu Sıla konser verecek. Balkan Türkülerinin sevilen sesi Suzan Kardeş ve Türk Halk Müziği sanatçısı Yasemin Göksu da sahneye çıkacak.
Hadi bunlar da tamam da, şu “latin dansı” ve “zumba” gösterileri ne kardeşim?
Belediye açıklamasında şöyle deniliyor: “29 Haziran Cuma 10.00’da stantların kurulmasıyla başlayacak festival, 14.00’de düzenlenecek latin dansları gösterileriyle devam edecek.”
Bitmedi…
Devamında da şu bilgi veriliyor:
“30 Haziran Cumartesi 14.00’de başlayacak zumba gösterisinin ardından 15.00’de toplumsal cinsiyet eşitliği atölye çalışmaları yapılacak.”
Zumba…
Nedir bu zumba?
Sözde bir dans türü.
Yarı çıplak kadınlar çıkıyor sahneye, acayip acayip hareketler yapıyorlar. 
Ulu orta dansöz oynatmak gibi bir şey. 
***
Belediye bir de latin danslı, zumbalı festivale ailelerin çocukları ile katılımını teşvik ediyor. 
Açıklamada aynen şöyle deniliyor:
“ÇOCUKLAR UNUTULMADI: Çocukların unutulmadığı festival kapsamında, 16.30’da ‘Çocuklar için Mahalle Oyunları’ etkinliği düzenlenecek.”
***
Nedir bu kardeşim?
Nedir bu latin dansı aşkı, zumba aşkı?
Bunlar olmadan eksik mi kalır bu etkinlik?
Üstüne bir de çocukların katılımı teşvik ediliyor.
Ne yapmaya çalışıyorsunuz?
Minik beyinler izletilecek o gayriahlaki danslardan ne fayda elde edecek? 
Aksine minicik beyinleri zehirleyeceğinizi göremiyor musunuz?
Latin dansıymış, zumbaymış…
Yazık!
Edene de, ettirene de, o minicik çocuklara da… 
Yapmayın bunu.
Vaz geçin şu danstan manstan. 
Bireysel olarak seviyor, ilgi duyuyor olabilirsiniz.
Belli bir seçmen kesiminin sizden beklentisi de bu olabilir, bu tür etkinlikler, ona da eyvallah. 
Ama ya o çocuklar?
O çocuklar ne bilir, siyaseti, yaşam tarzını, dansı, mansı…
Ne gösterirsek onu doğru, olağan, normal kabul eder, öyle ilerler.
Latin dansı ile mi, zumba ile mi büyüteceğiz çocuklarımızı?
(Oldu olacak dansöz oynatın önlerinde, birer dansöz olsunlar. Ne farkı var, ha dansöz ha zumba ha latin dansı.)
Bunlar gerek bu dünyamızda, gerekse öbür dünyamızda bize, çocuklarımıza ne fayda sağlayacak? 
Çankaya Belediyesi’nin bu festivali tamam ama bu dans bölümü hele hele çocukların teşviki asla kabul edilemez.
Yanlıştır, düşüncesizliktir, iki dünyaya da zarardır.
İYİCE NETLEŞTİ: ALT YAPIMIZ SORUNLU
Değerli okurlar, 
Perşembe günü yağan yağmur da göstermiştir ki; Başkent’imizin alt yapısı sorunludur.
Evet, alt yapımız çalışmıyor.
Çalışsa normalin biraz üstü bir yağmurda yollar, alt geçitler göle dönüşmez.
“Afet” deyip geçe geçe bu noktaya gelindi. 
Yeter artık.
Seyrede seyrede nereye kadar.
Burada çok ciddi bir sorun var, bu sorunun kaynağı sorgulanmalıdır, çözüme kavuşturulmalıdır.
Vay ucu falana dokunuyormuş, vay ucu filana dokunuyormuş; kime dokunursa dokunsun.
Her yağmurda alt yapı sağlıklı olmadığı için trafik felç oluyor, araçlar, dükkanlar, evler zarar görüyor, vatandaş perişan oluyor. 
Ortaya çıkan görüntülerle de dünyaya rezil oluyoruz.
Ben utandım, Sıhhiye Otoparkı çevresindeki görüntüden; Akay’daki görüntüden… 
Yeter artık, “afet”se de yok mudur tedbiri?