Ülkemizde bir cam filmidir gidiyor. 
Sanki başka derdimiz kalmadı.
Haftalardır cam filmi ile yatıp cam filmi ile kalkıyoruz.
Kimi camları filmli oto sahipleri eylem bile yaptı-yapıyor.
Reis’e çağrı yaptılar: “Duy sesimizi, mağduriyetimizi gider” diye.
Nedir bu cam filmi olayı, gelin en baştan ele alıp, bugün neden yeniden gündemde ortaya koyalım:
Geçtiğimiz aylarda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından otolarda ön cam hariç diğer camların siyah filmle kaplatılmasının önündeki engel kaldırıldı.
Malum bu yasaktı.
Bakanlık otolara cam film serbest hale getirmiş oldu. 
Yasağın kalkmasıyla ilgililer otomobillerinin camlarına siyah film çektirdiler.
İlgi büyük olunca bir sektör bile oluştu: Cam film sektörü. 
Peki bugünkü tartışma ne?
Şöyle:
İçişleri Bakanlığı, cam filmi yasağının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca serbest bırakılmasına itiraz etti ve yasağın kalkmaması gerektiği yönünde görüş bildirdi. 
İçişleri Bakanlığı’nın bu görüşü üzerine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 'can güvenliği' söz konusu olunca yasağın sürmesi yönünde yönetmelik değişikliğine gitti.
“Araçların İmal, Tadil ve Montajı (AİTM) Hakkında Yönetmelik”te yapılan yeni değişiklikle, kısa bir süre önce serbest bırakılan cam filmi yeniden yasaklanmış oldu.
Ve trafik polisleri cam filmi kullanan otolara ceza kesmeye başladı.
Bugün cam filminin cezası 206 TL ile 427 TL arasında değişen miktarlarda ceza kesiliyor.
Cam filmli araçlar muayeneden de geçmeyecek. 
Bunun ilk örnekleri yaşanmaya başladı bile. 
Geçtiğimiz günlerde Kütahya'nın Simav ilçesinde, cam filmli 15 aracın muayenesinin onaylanmadığı bildirildi.
Gelelim asıl tartışma konusuna, “serbest bırakılınca insanlar cam film taktırdı, hemen birden yasak geldi, bu insanlar mağdur edildi” iddialarına.
Bugün ülkemizde 6 milyona yakın araçta cam filmi olduğu söyleniyor.
Bakanlık bir günde yasak getirince, ertesi günü cezalar yağmaya başladı.
Bu ne hız, bu ne telaş? 
En azından bir süre verilmeliydi.
Ankara’nın her yerinde çevirmeler oldu ve devam ediyor.
Vatandaş isyan etme noktasına geldi. Bu arada çok cezalar yazıldı.
Neredeyse yarıya yakını da cam filmini söktü söktürdü.
Taktırmak için para söktürmek için para ödedik. 
Peki ne oldu şimdi?
Tepkiler o kadar arttı ki, basını sosyal medyasıyla günlerdir cam filmini konuşuyoruz.
Memleketin, vatandaşın başka derdi yokmuş gibi?
Gerçi olacağı buydu!
Bir gecede yasak kalktı, bir gecede yasak yeniden kondu.
Ve olan oldu. 
Bilim Sanayi Bakanlığı cam filmi yasağını kaldırırken, bunun önünü ardını nasıl düşünmez?
İçişleri Bakanlığı “güvenlik nedeniyle karşı çıktıklarını” söylüyor. Bir noktada haklı da. 
Peki Bilim Sanayi Bakanlığı, en başta bunu neden hesap etmez, edemez; ilgili kurumlarla bunun istişaresini yapmaz?
Bilim Sanayi Bakanlığı’nın yasağı kaldırmasının ardından cam filmi takıp, bir gecede yeniden gelen yasak üzerine ceza ödemekle karşı karşıya kalan vatandaş mağdurdur bence de.
Bunu taktırmak gibi söktürmek de parayla.
Taktırdı para ödedi, söktürecek yeniden para ödeyecek.
Belki parası yok vatandaşın!
Bu ihtimal dahi tek başına mağduriyet göstergesidir. 
Neticede, bakanlıklar arasındaki kopukluk, vatandaşı mağdur ettiği gibi…
Böylesi bir mesele ülke gündemine kadar oturdu.
Dünyaya rezil oluyoruz, bilmem farkında mısınız?
Ve konu, Cumhurbaşkanımıza kadar intikal etti.
Basında çıkan haberlere göre, Cumhurbaşkanımız, ilgili bakanlara tartışmada orta yol bulunması talimatını vermiş.
Orta yoldan benim anladığım şu:
“İçişleri Bakanlığı'nın görüşleri doğrultusunda konu yeniden ele alınacak. 
İçişleri Bakanlığı, cam filminde çok koyu camlar yerine sadece güneşi kesmeye yönelik hafif dereceli renkli camı uygun görürse Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ilgili yönetmelikte buna göre bir değişiklik yapacak.”
Yani, camlar filmli olabilecek ama tam siyah olamayacak.
İyi de bu da mevcut filmli oto sahiplerini mağdur edecektir ki?
Bunların ki uymuyor bu tanıma.
Ha şu olabilir, mevcutlar yeni düzenlemeden istisna tutulur?
Bu da haksızlık doğuracaktır.
O zaman yapılacak olan, şudur:
Yasağın kaldırılması ile yeniden konması arasında cam filmi takanların mağduriyetleri giderilmelidir.
Bu vatandaşlar cam filmlerini söktürmeli; taktırma ve söktürme masrafları ile yedikleri cezalar devlet tarafından karşılanmalıdır. 
***
Şu soruları da sormadan geçemeyeceğim:
-Bu ülkede Cumhurbaşkanımız da olmasa ne yapacağız, kimse bir işi tek başına halledemeyecek mi, çözemeyecek mi?
-Bürokrasi sadece sorun çıkarmak için mi var? 
-Bakanlığın görevi milleti birbirine düşürmek, mağdur etmek mi? 
-Madem aldın bir karar niye arkasında durmuyorsun? 
***
Anlaşılan şu ki Allah Cumhurbaşkanımıza uzun ömürler, sağlık, sıhhat versin de daha uzun yıllar bu ülkenin başında dursun.
Yoksa bu siyasilerle, bu bürokrasiyle, bu bakanlarla işimiz zor; vay halimize vay…