Büyümek İçin
Birbirini tanımadan, anlamadan, araştırmadan sanal dünyada rencide etmek onu ne kadar üzdüğümüzü bile bile yapmayı anlayamıyorum.
Bunu söylerken ayrım yapmıyorum, hangi partiden, vakıftan vs ne olursa olsun her insanın iyi tarafını düşünerek dostluk ve insani ilişkilerden güzelliklerin, ilerlemenin birbirine yardımcı olmanın, dayanışma, faydalı olma yönüne bir kalın çizgi çekip, yaratılışımızda olan insanın en iyi insanlığa faydalı olur yolunda örnek olacağımıza, medeni ve aydın bir insanlık örneği gösterip işte tam örnek, adam gibi adam diyerek örnek olacağına bir öfke, toptan ret, karalama aydın bir insana yakışmıyor.
Nüfusumuzun büyük bir kısmı gençtir. Araştıran, değerlerini ortaya koyan örnek gençlik yanında çoğunluğu gününü gün eden, sanal dünyaya teslim olmuş, kaygan zeminde ayakta durmaya çalışan gençlik gelecek için yeterli olmuyor.
Hayat benim, istediğim gibi yaşarım diyen, mahremiyeti yok sayan, her yerde her şeyi yapmayı özgürlük diye başkalarının özgürlüğünü çiğneyenler toplumun kafasını karıştırıyor. Caminin imamına Temmuz’da neden sela okuyorsun diye camide saldıran ezanın sesinden rahatsız olanlar, toplumun inanç özgürlüğüne tahammül edemeyenler, ortak değerleri paylaşma yerine yok kabul ediyorlar.
İhtilal öncesi olaylarda iki taraftan ölenler ülkeme faydalı olayım, benim tezim ülkeme huzur refah getirecek diyenler, birbirlerini öldürdüler. Canlar yok oldu. İki taraftan da insanlar zindanlarda çürüdü.
Taksim olayları çevreci bir organizasyon diye insanımız ne güzel yeşiline sahip çıkıyor denildikten sonra dükkanlar, resmi kurumlar ateşe verildi. Polis araçlarını, sivil araçları yaktılar. Devletin görevli polislerine en ağır küfürler edildi, saldırılar yapıldı. Milyonlarca milli servet yok oldu. Sonra da üçüncü havalimanı, köprü vs yapılmasın diye devlete taleplerini sundular. Yeşille, havaalanının ne ilgisi var? Yabancıların aralarında ne işi olduğunu anlayamadık, üzüldük.
15 Temmuz’da kan gövdeyi götürdü. Kıyamet provası her yer yanıyordu. İnsan cesetleri, uçaklar, helikopterler ateş yağdırıyordu. Memleketin sahipsiz olmadığı ortaya çıktı. Ülkemin asil insanları vatanına sahip çıktı.
Yukarıda saydığım örneklerin sadece bir kısmını anlatabildim.
Gelin beyaz bir sayfa açalım. Millet olarak neden birbirimizi sevmiyoruz, anlamıyoruz. Dost olup birinci elden birbirimize anlatıp dostluğu artırmıyoruz? Birilerinin yalanla iftirayla insanlarımızı birbirine düşürüp kin tohumlarını çoğaltmasına müsaade etmemeliyiz.
Yabancıların aramızda birbirimizi düşürmeye ne hakkı var. Gelin el ele gönül gönüle dost olalım, kardeş olalım, birbirimizi anladıkça büyüyeceğiz, kardeş olacağız. 85 milyon hep birlikte insanlık mimarı, örnek neden olmayalım.
Benim sanatçım, benim esnafım vs. neden neden kenetlenmiyoruz? Birbirimizi anlayamadığımızdan birbirimize faydalı olamıyoruz.
Emperyalistlerin sömürülerini rahat yapması birbirimize düşman olmamızla mümkündür. Biz emperyalizmin sömürü çarklarına karşı olursak, bir beraber olursak fakirin, fukaranın, yoksulun hakkına sahip oluruz. Merhamet, yardımlaşma, hak, adaletli olma, saygılı olma, komşusu açken tok yatmamayı hayatımıza taşımış oluruz.
Libya’da ne işimiz var, diyenlere Fransa’nın ne işi var? Yani emperyalistlerin orada ne işi var? Orası benim, Osmanlının emaneti. Biz olursak aç Libyalının karnı doyacak, ülkem insanına iş, aş olacak. Onlar sömürü için oldukları yerde biz paylaşmaya birlikte büyümek için olacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.