Büyük Vezir ve Nizamiye Medreseleri
Kelime anlamı "devletin düzeni" olan Nizamülmülk, memleketin nizamlarının kurucusu anlamındadır. Bı sıfata layık olmuş Nizamülmülk’ü bir inceleyelim.
10 Nisan 1018’de dünyaya geldi. Küçük yaşta annesini kaybetti ve bakımını babası üstlenip hafız olmasını sağladı.
Daha sonra Halep, İsfahan, Nişabür, Bağdat gibi önemli ilim şehirlerinde dersler okudu.
Kuşeyri Risalesinin yazarı Abdulkerim Kuşeyri rahmetullahi aleyhten hadis dersleri aldı. Selçuklu’nun Horasan’ı alması sonucu babası ile beraber Selçuklu’da hizmet etmeye başladı.Merv’e gittikten sonra Çağrı Bey’in iltifatlarına mazhar oldu.
Çağrı Bey’den, oğlu Alparslan’a Nizamülmülk’ü bir baba gibi görmesini ve saygıda kusur etmemesini istedi. Sultan Alparslan döneminde ise vezirliğe yükseltildi. Önemli bazı kaynaklarda, ‘Atabeg’ ünvanının ilk kendisine verildiği yazılıdır.
Sultan Melikşah dönemindeki savaşlarda ve isyanların bastırılmasında önemli roller üstlendi. O kadar dirayetli bir vezir idi ki bazı kesimler tarafından kıskanılıp Sultan’a şikayet edildi.
Fakat her defasında yetkileri artırılarak görevine devam etti. İkta sistemi onun gayretleri sonucu Selçuklu’da uygulanmaya başlandı. Askeriye ve ekonomideki faydaları sebebiyle Osmanlı’da da uygulandı.
(İkta: Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesidir.)
İslam coğrafyasını kasıp kavuran ve müminleri ümitsizliğe düşüren Batınilere karşı mücadeleyi devlet politikası haline getirdi.
Temiz itikatlı alimleri Selçukluya davet ederek ve kurduğu Nizamiye medreseleriyle mücadelenin ilim ayağını oluşturdu.
Medreseler açarak, resmiyet vererek destekledi. Gazneli Mahmud’un Batiniliğe karşı çalışmalarını örnek alarak askeri anlamda da mücadele edilmesi gerektiğini savundu.
Yazdığı eserler ile de Sultan’dan saraydaki hizmetlilere kadar tüm yetkililere nasihatlerde bulunuyordu.
Sultan Melikşah ve Sultan Alparslan dönemlerinde katılmadığı tek savaş Malazgirt savaşı idi.
Gaziliğinin yanı sıra, siyaset, eğitim, askeriyede yaptığı değişiklikler ve kanunlarla halâ kullanılan sistemlerin öncüsü oldu. Bir sefer sırasında Batıni bir haşhaşlı tarafından suikastle şehid edildi.Nizamülmülk’ün gençlik döneminde Hasan Sabbah ve Ömer Hayyam’la arkadaş olduğu ve aynı hocadan ders okuduğu söylenir.
Fakat 1018 yılında doğan Nizamülmülk’ün 1047 (veya 1053) yılında doğmuş Hasan Sabbah ile arkadaş olması uzak bir ihtimaldir.Nizamulmülk’ün kaleme aldığı “Siyasetname” isimli kitap; ayet- hadis ve büyüklerin sözlerinden oluşan hikâyelerle süslenmiş anayasa hükmünde sayılabilecek bir kitaptır.
Esere zamanla eklemeler yapılmış, çıkarılan yerler olmuştur.Sultanlara öğütler ile başlanılan kitapta Nizamülmülk, ilk olarak yöneticilere bu sözü düstur edinmelerini söylüyor: “Mülk, küfürle devam eder, zulümle devam etmez!”
NİZAMİYE MEDRESELERİ
Fatimiler, Abbasi ve Selçuklu’ları zayıflatıp kaldırmak ve kendi sapkın fikirlerini yaymak için her koldan saldırıyorlardı.
Askeri ve casusluk teşkilatlarının yanında batıl inançlarını yaymak için eğitilen adamlar devlet kademelerine sızıyor ve halkın itikadlarıyla oynuyorlardı.Bu sapıklarla her yönden savaşılması ve karşı konulması gerektiğini düşünen Nizamülmülk, kendi ismiyle müsemma Nizamiye Medreselerini kurdu.
Devlet eliyle kurulmuş ve desteklenmiş olan bu medreseler; mescid, kütüphane, hoca-talebe odaları, dershaneler, hamam gibi bölümlerden oluşuyordu.
Külliye olarak kurulan bu medreselerin tüm ihtiyaçları yine Nizamülmük’ün kurduğu vakıflar aracılığıyla karşılanıyordu. Hocaların maaşı ve talebelerin bursu içinse medresenin yakınına inşa ettirdiği çarşıdaki dükkanların gelirleri destek oluyordu.
Tarihçi Hitti’ye göre Oxford, Paris ve Salerno gibi önemli üniversiteler, Nizamiye medreselerinin eğitim sisteminden etkilenerek kurulmuştur. Zira ilk olarak Nizamiye medreselerindeki bazı uygulamalar halen kullanılmaktadır.
Mimari açıdan şu anki ‘kampüs’ ilk bu medreselerle oluşturuldu. Şuan eğitim sistemimizdeki ‘kredi ve ders geçme sistemi’ ilk kez Nizamiye medreseleri ile kurumsallaşmış ve yaygınlaşmıştır.
Yatılı ve burslu öğrenci sistemi de ilk bu medreselerde başlatılmıştır. Şu anda medreselerimizde verilen icazetname ve okullarımızdaki diploma yine Nizamiye medreselerinin uygulamasıdır.