BU GÜNLERİ DE MUMLA ARAR HALE GELİRİZ
Tabela kirliliğine artık herkesin gözü alıştı. Nereye çevirsek kafanızı yabancı isimli bir tabela görüyoruz. Hele hele Ankara'nın eğlence mekanlarıyla dolu noktalarında Türkçe tabela görmek neredeyse imkansız.
Artık konuşurken bile İngilizce'den ya da diğer dillerden sözcükleri dilimize uyarlar hale geldik. Kısaca örnek vermek istiyorum "bilgisayar" gibi güzel bir kelimemiz varken bunu kullanmayıp "copmuter" demeyi tercih ediyoruz. "ileti" yerine "mesaj " deyip geçiveriyoruz. Pazarlarımız "bazaar" oldu. Ev eşyası satan yerler "home furniture" oldu.
Sözüm ona bu yanlış kullanım ve yabancı meraklılığı saymakla bitmiyor. E peki bizim dilimiz bu şekilde nereye gidiyor. Yabancı kelimelerin yaşantımızı bu kadar etkilediği bir ortamda bence gidişatı iyi değil.
Devrimler zaman alır. Galiba 10-20 sene sonra İngilizce'ye tamamen angaje olmuş bir dil halk tarafından kullanılırsa hiç şaşırmayın.
117 bin kelime hazinesi ile dünyanın sayılı dillerinden olan Türkçe'miz artık çok farklı bir yere gidiyor. Artık buna bir önlem alınması gerekmiyor mu? Bence çok acil olmak üzere bu kötü gidişata bir "dur" denilmeli. Devlet politikası düzeyinde önlemler alınmalı . Çünkü devletleri devlet yapan önemli aktörlerden biri de dildir. Onun için dilimize sahip çıkalım .
İnsanlarımız yine yabancı dil öğrensin, yabancı kültür üzerine yine araştırmalarını yapsın ancak bu dile zarar veren dil düşmanlığından uzak dursun. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da daha hassas olmalıyız. Yoksa binlerce kelimeye sahip olmamıza rağmen 300-400 kelime ile konuşan Türk halkı bu günleri de mumla arar hale gelecek. O zaman da "eyvah" diyeceğiz ama iş işten geçecek.
Son olarak Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277'de söylediği kelimeyi hatırlatmadan geçmek istemiyorum: “Bugünden sonra divanda, dergâhta, barigahta, mecliste, meydanda, Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.