Boykot meselesi
Gazze’deki direniş milletimizde bir dirilişe sebep oldu. Siyonist ve siyonist destekçisi sermayenin İsrail ordusuna verdiği destek dillendirilip boykot çağrısı yapılınca bu çağrı Türk milletinde samimi bir yankı buldu. Şahıslar, dernekler, teşkilatlar büyüyen bir hızla siyonist sermayeyi boykot ediyor, yerli ve milli ürünlere yöneliyor. Tabii bu süreçte birçok kategoride yerli ve kaliteli ürün görememek de bizleri üzüyor. Yerli üretim kaliteli hâle getirilerek Uluslararası markalaşmalı. Siyonist sermaye sadece boykotla çökmez, karşısında rakip olmak zorundayız ki bunu sadece siyonist sermayeye rakip olmak için değil vatanımızın ve milletimizin refahı için yapmalıyız.
Boykotun etkili olabilmesi için hükümet bir karar almalı ve vatanımıza siyonist mallarını sokmayarak net tavrını ortaya koymalıdır. Bunun yerine parti gençlik kollarına, belediyelere ve yerel yönetimlerdeki kurum ve kuruluşlara boykot yaptırmak bana şahsen pek samimi ve yeterli gelmiyor. Gönüllü insanlarımız Gazze’deki direniş adına boykot için uğraşırken ülkemizdeki siyonist ve siyonist destekçisi sermaye vergi aflarıyla kârına kâr katıyorsa ve günden güne büyüyorsa ortada samimiyet yok demektir.
İkinci bir mesele olarak derhâl İsrail’e ürün ihracı sonlandırılmalıdır. Bebek katillerine Türkiye’den herhangi bir ürün gönderilmesi yanlıştır. Gazze’deki direniş için Türkiye’mizde söylemler çok güzel fakat eylemler konusunda çok fazla çelişki görüyorum. Devletimiz söylemlerde güçlü olduğu kadar eylemlerde de güçlü olmalı vatanımıza bebek katilleri ve destekçilerinin ürünlerini sokturmamalı, güzel ülkemizin mallarını da bebek katillerine ulaştırmayı engellemelidir.
Ellerinde listeyle boykot için mücadele veren Anadolu insanının güzel yüreğini öpüyor, Türk milletinin fert fert gösterdiği “zalimden yana olmama” duruşunu selamlıyorum.
Gazze'de savaşmaya imkan bulamıyorsak Türkiye’de siyonizme geçit vermeyiz. Esselamün Aleyküm.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.