Bölge ısınırken ABD güç dili konuşarak güçlü olan benim ve kuralları da ben koyarım diyerek ek vergiler ne hukuku askıya almakta ve hukukun olmadığını bir belirsizlik mıntıkası üretmektedir.
1974 Kıbrıs Barış harekatından sonra ilk defa Türkiye’ye yaptırımlar uygulanmaktadır. ABD binlerce kilometre uzaktan Türkiye ve komşularını yeniden dizayn etmeye çalışmaktadır. Bunu masadan ziyade tehditlerle ambargolarla, dolar savaşlarıyla kabul ettirmek istemektedir.
30 yıldır doğu ve Güneydoğu’da akan kanın durdurulması yerine Kürt kardeşlerimizin yıllarca akıttığı kan yetmiyormuş gibi daha organize olmuş binlerce Tır dolusu silahlarla bölge ısınmaktadır.
Türkiye içeride güvenliği sağlarken Dışarıdan daha büyük bir terör saldırısına maruz kalması isteniyor. Bölgede bulunan aktörlerden sadece Türkiye Suriye’den göç eden 4 milyon mülteciye sahip çıkarak dünyaya örnek olmaktadır.
Göçmenleri Türk milleti ve Devleti bağrına basmıştır.
Avrupa göçmenler meselesinde sınıfta kalmış ya çocukları anne ve babalarından ayırmış ya da çocukları ayrı kamplarda toplamıştır. Ayrımcılık yapmış Müslümanların dışındakileri kabul etmiştir. Kullanacağı beyin göçüne yer vermiştir. Geride kalanları çamurda pislikte hayvanların bile barınma yerleri onlara layık görülmüştür. 3. Sınıf insan muamelesi yaparak teller arkasında açlığa susuzluğa mahkum etmiştir. Yavrusu kucağında bir çare sığınacak yer ararken babaya çelme takıp düşürmekten Zevk alacak kadar küçülmüşlerdir. Yavrular Suriye’den Kaçarken denizlerde boğulmasında sadece Türkiye kurtarıcı olmuştur. Binlerce insanın çaresizliğinde, Sahillere çocukların vurduğunda ilgisiz ruhsuz kalmış o halde bile benim ülkeme gelmesin diye çalışmıştır.
Rusya ve ABD öncülüğünde; Suriye, Irak, İran, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Avrupa ısınan bölgeden nasıl pay alırız hesabında. Bölgede çocukları anaları babaları insanları düşünen Türkiye’dir. Bölge Müslümanların olduğu bir bölgedir. Şayet Soğuk savaş çıkarsa yine müslümanlar ölecektir. Yıllarca oynanan oyun büyüktür. Bu durumda sadece bölgedeki halklar değil dünya zarar görecektir. Üç buçuk milyon göçmen Avrupa’yı içinden çıkılmaz hale getirecektir Türkiye’nin göç alma imkanı kalmamıştır şayet süper güçler emperyalistler bir çılgınlık yaparsa bu savaşın alanı sadece Suriye olmayacaktır. kimsenin kestiremediği kadar büyük olacaktır.
Saltanat süren emperyalistlerin bulunduğu bölgeler için için icin kaynamaktadır. Arap ülkeleri, Arap baharı ile yedikleri kazığı bu sefer çıkarmak isteyeceklerdir.
Ezilenin dini, dili, mezhebi ne olursa olsun bu savaş mazlumlarla zalimlerin savaşına dönecektir. bu savaş her gün öldürülen, kaybedecek bir şeyi olmayan mazlumlarla onların üzerinden Saltanat süren emperyalistlerin savaşına dönerse o zaman kıyamet kopar, dünya kan gölüne döner en çok zararı da Buna sebep olanlar görür. Dünyayı ateşe vermek istemiyorsanız Bunun tek çaresi masada diplomasidir.
Türkiye kendini tehdit eden bölgeyi, halkı için barış ve huzur bölgesi yapmak istiyor. Hiçbir dönemde dünyanın dört bir yanında bulunan mazlumların ümidi Türkiye’ye bu kadar bağlanmamıştır. Bu bölgeden barışın dışında hiç kimse kazanamaz.
Bu savaşın kazananı olmayacaktır.
Bütün ülkeler barışın hakim olması için tavrını ortaya koymalıdır.