Bloklar ve buzullar
24 Haziran gecesi... Çalışma odamdayım; saat üçe geliyor. Seçim haritasını inceliyorum. 2011'den beri incelediğim seçim haritalarından farksız; görmeye alışık olduğumuz bir Türkiye manzarası var önümde... Kıyılar, iç kesimler ve güneydoğu üçü de farklı renklere bürünmüş. Türkiye'nin donan siyasi coğrafyasının haritası duruyor karşımda.
* * *
BLOKLARA BAKMAK
Bu haritaya baktığımızda benim gördüğüm şu:
2011 Genel Seçimlerinden beri seçmen tercihlerinde büyük bir değişiklik olmamış...
7 yılda 4 genel, 2 cumhurbaşkanlığı, 1 yerel seçim ve 1 halkoylaması yaşayan Türkiye'de insanların siyasi tercihlerinde derin değişikler yaşanmamış.
Ortada olan bir Türkiye gerçeği var.
Üçe bölünen seçim haritasında her üç bölgenin de sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine oranla talepleri ve beklentileri var.
Her üç bölgede de, bu talep ve beklentileri karşılama iddiasında olan üç parti sandıktan birinci çıktı. Üç bölgenin de sosyal ve ekonomik göstergeleri, üç farklı toplum kesimin yani, üç farklı Türkiye gerçeğini hatırlatıyor.
Devletten ya da siyasi iradeden muratları farklı olan bu üç kesim içinde; kamuoyunun ağırlıklı bölümünü oluşturan kesimin talep ve istekleri de ortak bir kesişim kümesi veriyor.
İktidar olmanın formülü de burada saklı… Söz konusu kesişim kümesinin talep ve isteklerine çözüm önerileri geliştirmek ve onları en iyi biçimde temsil etmek.
GENEL BİR BAKIŞ
Kıyılar; modernleşmesini, kalkınmasını ve sanayileşmesini önceden tamamlamış… İç kesimler; altyapı eksikliği olan ve halen kalkınma ve sanayileşmenin getirilerinin tam anlamıyla istenilen düzeye ulaşamadığı yerler… Güneydoğudaki sorun ise herkesin malumu…
İç kesimlerden kıyılardaki ve merkezdeki metropollere yaşanan göçün de etkisiyle büyükşehirlerde de memleketlerindeki hemşerileriyle aynı doğrultu da oy kullanan bir seçmen kanaati öne çıkıyor. Bütün bunlar da gösteriyor ki; seçmenin ağırlıklı bölümü, halen altyapı eksikliğini giderecek, kendi arzu ettikleri istihdam sahalarını oluşturacak ve kalkınma şiarının esas alacak bir lidere ve onu destekleyen bloka oy veriyor.
* * *
BUZULLARIN ARASINDAN
Son 7 yılda yaşanan her seçimde, ülkedeki iktidar ve muhalefet bloklarında kayda değer bir oy kaybın yaşanmadığı; sağ ve sol partilerin oy dengesinin pek değişmediğini görüyoruz; ancak bu seçim, Türkiye'nin donan siyasi coğrafyasında ateşin hafiften de olsa yandığını gösteriyor.
Buzullar çözülmüyor ama gevşiyor.
'Kırılma başlıyor mu?' diye sorarsanız... Yanıtım, 'hayır' olacaktır.
Zira, dengeler değişmiyor; oy blokları arasında bir geçiş yaşanmıyor.
Aksine bloklar arasında bir geçiş yaşanıyor. İşte bu nedenle de bloklar kırılmıyor; sabit diyebileceğimiz bir tavır sergiliyor. Buzullar çözülmediği için de donan bloklar ancak kendi arasında yer değiştiriyor.
* * *
SAĞ BLOK: İKTİDAR VE MUHALEFET
Özellikle AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin oluşturduğu sağ blok oyların oranı, 2011'den bu yana %58 ile %66 arasında değişiyor. Buradan hareketle AK Parti ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın yüzde 52 bandındaki oyuna İYİ Parti'nin aldığı %9,89 ile SP'nin %1,5'lik oyu eklendiğinde sağ oylardan müteşekkil bir bloku karşımıza çıkıyor. Yine sağ oyların %10 ile %16 arasında değişen bir oranda muhalefet blokuna eklemlediğini görüyoruz. Yani; merkez de alternatif oluşturma cabaları taşıyan bütün hareketler, son yedi 7 yılda en az 10 en fazla 16 puanlık değişim göstermiş. Bu da sağ oyların içinde de tek bir talep ve isteğin olmadığına işaret ediyor.
* * *
SOL BLOK: MUHALEFET VE MUHALEFET
Sola baktığımız zaman buradaki oyların her zaman muhalefette kaldığını görüyoruz. CHP'de cisimleşen bu oyların, son 7 yılda %25 ila %30'luk bir orana ulaştığını görülüyor. Yalnız, bu seçimde ana muhalefet partisinde yaşanan düşüş sadece stratejik oylara bağlanamayacak kadar derin bir krizin işaret ediyor. Muhalefet blokundaki sol oyların sol olmayan bir partiyi alternatif olarak görmüş. İYİ Parti, bu noktada CHP tabanında karşılığını bulmuşa benziyor. Buradan hareketle de CHP seçmenin de sağ da merkez olma iddiasında bir partiye oy verebileceği ortaya çıkıyor. HDP'nin barajı aşamasında; CHP'nin etkisini stratejik oylar olarak tanımlayabiliriz.
* * *
Buradan hareketle herkesin söylediği şeyi söylemek mümkün; iktidar iktidardan; muhalefet muhalefetten oy aldı. Ancak; buzullar ve bloklar sabit kaldı.