Ahilik kültürü, geleneği nedir? 
Ahilerin genel özellikleri nelerdir? 
Ahiliğin manevi boyutunda ne vardır?
Ahiliğin dünyevi ve uhrevi boyutları nelerdir?
Ahilik nereden gelmektedir? 
Ahi Evran kimdir? 
Bugün ülkemizde Ahilik geleneği devam etmekte midir?
Her biri birbirinden önemli bu sorulara bir çırpıda cevap verebilen kaç kişiyiz acaba?!?
Bizi biz yapan, tarihe adımızı altın harflerle yazdıran değerleri maalesef bir bir unutuyoruz.
Ahilik de bunlardan biri olsa gerek.
Her ne kadar son dönemde adına üniversiteler kurmuşsak da, bu müthiş geleneği bilen, sürdüren, sürdürme gayretinde olan, işi lafta bırakmayıp icra eden kaç esnafımız, kaç idarecimiz, yetkilimiz, yöneticimiz vardır?
Oysa Ahilik her daim yaşamımızın, ticaretimizin merkezinde tutulabilecek bir güzellik;
Özetle, toplumun sosyal ve ekonomik durumunun ahlakla bütünleşerek yükselmesi; imanın ilimle beslenmesi ve çalışma ile şekillenmesidir.
Ahlaklı ekonomi, ahlaklı alış-veriş…
Her daim ne büyük ihtiyaç.
Bu noktada sizlere bir tavsiye bir de duyurum olacak.
Tavsiyem: 
Ahiliğin beşiği olan Kırşehirimiz’deki Ahi Evran Üniversitesi’nin “Ahilik Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi”ni  ziyaret edebilirsiniz.
Yine “Ahiyan” adında bir internet sitesi var.
“Ahilik kültürünü tanıtma sitesi.”
Yukarıda yönelttiğim sorular başta olmak üzere, Ahiliğe dair tüm merak edilenlerin cevabını bu adreslerde bulmak mümkün.
Ahilik geleneğini yaşatabilmemiz için önce bilmemiz gerekir.
Öğrenelim ve yaşayarak yaşatalım.
***
Duyurum ise,
Bir sanat etkinliğine dair; Ankara Büyükşehir Belediyemiz’in bir kültür hizmeti.
“Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir” adlı tiyatro oyunu Gençlik Parkı Tiyatro Salonu’nda izleyiciyle buluşuyor.
Mehmet Tahir ikiler’in yazıp yönettiği oyun, Ahiliğin kuruluşu ve gelişimini konu ediniyor olması bakımından çok önemli.
İlk gösterimi 3 Nisan Salı günü saat 14.00’te. 
13, 22 ve 24 Nisan tarihlerinde 4 kez daha oynanacak olan “Bize gelen bizdendir” adlı tiyatro oyununu izlemenizi tavsiye ederim. 
Oyunun konusu şöyle:
“Anadolu’da başlayan ve özünde kardeşliği temsil eden Ahiliğin teşkilat halinde kurulmasında ve gelişmesinde Moğol saldırıları etken ve rol oynamıştır… Bu katliam derecesindeki saldırıların neticesinde batıya kaçan şehirli Türk esnaf ve sanatkârlar, Anadolu içlerine kadar ilerlemek zorunda kalırlar… Ahi Evran önce Kayseri’de sonra Kırşehir’de kurmuş olduğu ahi ocakları kalabalık göçlerle Anadolu’ya gelen esnaf ve sanatkârları maneviyat çatısı altında birleştirerek örgütlenmelerini sağlıyordu. Ahi merkezlerinde oluşturulan konuk evleri geceleri toplantı yerlerine sonrasında Ahî zaviyelerine dönüşüyorlardı. Bu çatılarda kendilerinden sonra gelenlerin, zorluk çekmeden kimseye yük olmadan tefecilere ve namerde el avuç açmadan alın teriyle yaşamlarını sürdürmeleri için onlara tezgâh ve alet alarak dükkân açmalarını sağlıyorlardı. Önce gelenler, sonra gelen çoğu; esnaf yahut sanatkâr, âlim, şair, tasavvuf ehli Alplere, gönül eri Alperenlere, Horasan erenlerine, kılıç eri gazilere, iş eri Ahîlere, ağaçerlere, abdallara, bacılara olmakla birlikte binlerce soydaşına kucak açıp mihmandarlık yapıyorlardı… İşte Oyunumuz bu düsturda rotasını çizerek seyircilerini o yılların çileli ama bir o kadar güçlü manevi havasına sürükleyecektir.”
Ankara Büyükşehir Belediyemizi, konusu son derece isabetli olan tiyatro oyunundan ötürü kutluyorum. 
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.