Bitmeyen Şiddet
Geçtiğimiz hafta 25 Kasımda özellikle kadına şiddete karşı farkındalık etkinlikleri düzenlendi. Son yıllarda artan ve birçok kadını mağdur eden hatta hayattan koparan kadına şiddet olayları bitmiyor. Kendini bilmez insanlar şiddeti bir güç gösterisi olarak tanımlasa da aslında sadece acizlik oluyor. Günümüz de değişen şartlar, sosyo kültürel yapı, ekonomik zorluklar, eğitimsizlik, aile terbiyesi belki bozulan aile yapısı ve toplum bilinci ülkemizde ve dünyada şiddeti arttırıyor.
Hoşgörünün ve sabrın anavatanı olan Anadolu coğrafyasında kaybolan değerler güçsüze uygulanan şiddet ne bu milletin değerlerine nede inancına yakışmıyor. Anadolu coğrafyası Türk-İslam kültürünün temelini oluşturan evliya ve erenlere ev sahipliği yapan bir coğrafya hoş görüsü ile insanlığa örnek olmuş birçok değerli bilgini yetiştiren bir coğrafyadır.
Kaybolup giden hoş görü anlayışı Türk aile yapısının değişmesi ve artık modern dünya dediğimiz kargaşanın içinde birçok değerin ve geleneklerin önemsiz gibi görünmesi şiddeti arttıran en büyük nedenler arasında görünüyor. Kaybolan önemsiz gibi görülüp yitip giden değerler Anadolu’nun bütün dünya ya örnek olan hoşgörü anlayışını da yozlaştırdı.
Kadına şiddetin yanlış olduğunu anlatan birçok Ayeti- Kerime ve Hadisi- Şerifte olsa insanların şiddet anlayışının önüne geçilmiyor. Anadolu ve Türk kültüründe kadının yeri bellidir. Kadına olan saygı ve sevginin azalması demek ailenin yozlaşması ve toplumun bozulmasına neden olur.
Anadolu’nun çok kıymetli halk ozanı Neşet Ertaş’ında dediği gibi ‘Kadınlar İnsandır. Biz insanoğlu’ yazının başında da söylemiştim. Anadolu ve Türk Kültüründe baş tacı olan dinimiz İslamiyet’te kadınların değeri hakkında birçok Ayeti- Kerime ve Hadisi- Şerif olmasına rağmen hala ülke gündeminden düşmeyen bir kadına şiddet var. Özellikle son yıllarda artan ve neredeyse her gün ülke gündemine gelen şiddet olayları özellikle kadına şiddet olaylarının önüne geçilmeli insanlarımızın inançlarının ve kültürümüzün gereğini yapıp özellikle kadına şiddete karşı bilinçli ve duyarlı olmalıdır.
Kaybolup giden değerlerimiz, kültürümüz, sabrımız ve aileden başlayıp toplum içinde sürmesi gerek saygımızın azalması hem şiddeti artırıp insanlara topluma zarar verirken topluma önlenemeyen sorunlar bırakıyor. Toplum olarak biran önce şiddete son vermeyiz.
Nereden nereye geldik eskiden böyle değildi demek yerine yeniden Anadolu’nun bütün milletlere örnek olan hoşgörü ve sabır kültürünü yeniden toplum üzerinde etkin kılınmalı. Şu bir gerçektir ki ailenin bozulması ile içi şiddet toplumun yozlaşmasına ve bozulmasına neden olur.