Bir Ülkeyi Toplum Ahlakı ayakta tutar
Toplumda bazı insanların Ahlaki bir bunalım geçirip uçurumun eşiğine getiren eşcinselliğin adeta moda olduğu, kumarın, rüşvetin, insanların birbirlerine güvenememelerinin, evlilik öncesi birlikteliğin modernlik zannedilmesinin, insanların utanma duygularını yitirmelerinin, dürüst ahlaklı insanların saflıkla nitelendirilerek yadırganmasının ardında yatan en önemli üç unsurdur.
Söz edilen modernlik ve çağdaşlık, güzel özellikler olan çağın gelişmelerini yakından izlemek, yeniliğe açık olmak değildir.
Amaç, her türlü ahlaksızlık ve sapıklığı topluma normalmiş gibi sunmaktır.
Bugün özellikle gençlerin ahlaken çöküntü ile kıvrandığı bir dönemi yaşıyoruz.
Ahlaklı, namuslu, dürüst olmak toplumda eski zaman kavramı olarak nitelendirilmektedir.
Toplumumuz ahlaki bakımdan çökmüş vaziyette. Herkes dindar ama kimse dine göre yaşamıyor. Eğer bu toplum hakikaten dindar olsaydı, bu kadar adaletsizlik olur muydu?
Ahlaki değerlerin kendileri için hiçbir yarar sağlamayacağını düşünen ve sadece kendi çıkarları için yaşayan bu insanlar, ahlaklı kimseleri ise ‘saf’ insanlar olarak değerlendirirler.
Bu tip kimselerin yaşam felsefelerinin en temelini dünyadaki çıkarları oluşturur. Çıkarları uğruna güçlü olanın zayıfı ezmesi, insanlara zulmetmesi üzerine kurulu çarpık bir yaşam felsefesidir bu.
Bu tür insanlar hesap gününe inanmadıkları için de ahlaksızlık ve zulüm konusunda hiçbir sınır tanımazlar.
Kendi sapık ve karanlık yollarına başkalarını da sürüklemekten geri kalmazlar. Bu amaçla her türlü imkânlarını da seferber ederler.
Kendi ahlaksızlıklarını da güzel ve süslü göstermeye çalışırlar ki bu sayede yaptıklarının yanlış olmadığını ve kendi batıl yollarının doğru olduğunu bilinçaltından vermek isterler.
Hem kendilerini hem de peşlerinden sürükledikleri insanları helak olmaya sürüklerler de bunun farkına varmazlar.
Ahlaki değerlerin yitirildiği manevi çöküntü içerisindeki böyle bir toplumda sapkın cinsel ilişkilerin, fuhuşun, kumarın, uyuşturucu bağımlılığının, rüşvetin ve her türlü ahlaksızlığın yaygınlaşması ise çok normaldir.
Bu şaşılması gereken, yadırganması gereken bir durum değildir.
Yaşanan çirkinlikler ve haksızlıklarla fikir mücadelesi vermek, ancak din ahlakıyla yetişmiş insanlarla mümkün olacaktır.
Günümüzden çok da medya yoluyla modernlik, çağdaşlık, özgürlük ve cesaret söylemleriyle ahlaksızlık propagandası yapılmaktadır.
Söz edilen modernlik ve çağdaşlık, gelişmelere ve yeniliklere açık olmak değildir; ahlaksızlık ve sapkınlıkların insanlara olağan davranışlar gibi gösterilmesidir.
Ahlaki çöküşün en önemli nedeni, dinsizlik nedeniyle kendini başıboş ve sorumsuz zannetme yanılgısıdır.
Unutmayalım; Bir Ülkeyi Toplum Ahlakı ayakta tutar...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.