Ahmet Aydınsoy

Ahmet Aydınsoy

Bir de bize sorsanız cevap vermeye hazırız

Bir de bize sorsanız cevap vermeye hazırız

Yeni Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?
Büyük medeniyetimizi inşa ederken bize hız kazandıracak en önemli adım nedir?
Tarihte büyük medeniyet kurmuş milletler, bu başarıyı nasıl elde etmişlerdir?
Ekonomi, sağlık, hukuk, güvenlik, teknoloji, sanat, kültür alanındaki başarılarla mı? 
Evet yukarıda saydıklarımızın hepsi büyük ve güçlü devlet olmanın olmazsa olmaz unsurlarıdır. Her biri kendi alanında tarihe mâlolmuş, çığır açmış, yeniliklere sahne olmuş başarılar büyük medeniyetlere beşiklik etmiştir.
Unutulmamalıdır ki, her alanda başarının temelinde eğitim vardır. İyi ve başarılı bir eğitim olmadan hiçbir alanda ilerleme ve gelişme elde edilemez.
Matematikte yanyana gelen sıfırlar ne kadar çok olursa olsun bu sıfırların hiçbir değeri yoktur. Bir değer ifade etmesi için sıfırların başına bir tane 1 gelmesi şart.
İnsan hayatının vazgeçilmez bir parçası olan tüm meslek gruplarının bir anlam ve değer kazanması ve başarıyla icra edilmesi için, matematikteki 1 mesabesinde olan tek şey “EĞİTİM”dir. 
Eğitime, gereken değeri vermeyen, eğitimcileri baştacı etmeyen  milletler ne eğitimden beklenen verimi alabilirler, ne de başka alanlarda istenen hedeflere ulaşabilirler. 
Bir millet, sağlığa ve sağlıkçılara, hukuka ve hukukçulara, teknolojiye ve teknik elemanlara/mühendislere, güvenliğe ve güvenlik güçlerine, siyasete ve siyasetçilere verdiği değerin daha fazlasını;
Bunların hepsini yetiştiren, eğitime ve eğitimcilere vermediği, tüm meslek grupları içinde eğitimcileri en prestijli konumuna getirmek için gereken tedbirleri almadığı müddetçe, başta eğitim, kültür ve sanat olmak üzere, hiçbir alanda dünya ile yarışır konumda ve kalitede olamayacaktır. O zaman da büyük medeniyet hayalimiz hep hayallerde kalacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızı çok sevdiğini bildiğim bir eğitimci dostum, eğitimci gözüyle Cumhurbaşkanını çok dikkatli gözlerle gözlemleyen birisi olarak  şöyle bir serzenişte bulunmuştu.
“Yoldan geçerken taksi durağına uğrayıp taksici esnafının derdini dinleyen, hemen her ay muhtarları külliyede ağırlayıp baştacı eden, göz bebeğimiz askerimizi, polisimizi karakolda, sınırda ziyaret ederek onurlandıran Cumhurbaşkanımız;
Acaba, her geçen gün değer erozyonuna maruz kalan, toplumun genelinde ve özellikle öğrencisinin gözünde iki paralık edilen, hemen her hafta öğrencileri ve velileri tarafından öğrencilerinin yanında her türlü şiddete, hakarete, saldırıya uğrayan, 24 Kasım öğretmenler gününde içi boş, “Dostlar alış-verişte görsün” kabilinden seremonilerle avutulmaya çalışılan, dünyanın en değerli işini yaptığı bir türlü fark edilmeyen öğretmenlerin sesini ne zaman duyacak.” Demişti.
Yine bir başka eğitimci dostum, 16 yıldır Yeni Türkiye’ye yeni ufuklar açan, bir çok konuda Türkiye’yi lider ülke ve kendisini dünya lideri olarak kabul ettiren başarılı siyasetin mimari Recep Tayyip Erdoğan’ın: “Eğitimde ve kültürde istediğimiz noktaya gelemedik" sözüne atfen şöyle demişti:
“Ak Parti eğitimdeki başarısızlığın nedenlerini araştırırken, birde bugüne kadar iş başına getirdiği, eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan  altı Millî  Eğitim Bakanı ve kadrolarına baksa, sorun büyük oranda çözülmüş olacak.” Demişti. 
Evet, sayıları bir milyona ulaşan ve dünyanın en değerli işini yapan öğretmenlere sorsanız, siyasi görüşü inancı ne olursa olsun tüm öğretmenlerden aynı cevabı alırsınız. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
SON YAZILAR