Osman Akdoğan

Osman Akdoğan

Beterin beteri var

Beterin beteri var

  Malum son günlerde döviz kurlarındaki artışın ardından bazı kendini bilmezlerin bu artışı bahane ederek ticarette yaptığı fırsatçılığı tartışıyoruz! Geçtiğimiz haftaki yazımda da bu konuya değinmiş ve yetkililerimizin bir an önce bu fırsatçılara karşı önlem alması gerektiği konusunda herkes gibi çağrıda bulunmuştum.  Bugün fırsatçılığı tartışırken tüketiciyi yıllardır çeşitli laf cambazlığı ve aldatmacalarla kandıran kişi veya kişileri de unutmamak gerekir. 
***
  Dinimiz İslam ticaret yapmayı helal kılmış, kainatın efendisi Hz. Muhammed bir hadisinde rızkın 10’da 9’unun ticarette olduğunu söylemiştir. Ticaret yapılırken oldukça hassas davranılması gerekirken ne yazık ki istenmeyen durumlar yaşanmaktadır.  Ticarette hüner rızkı kazanmak değil, kazanılan rızkın helal olmasıdır.
***
  Şimdi bizzat kendi yaşadığım birkaç örnekle ticarette yapılan bazı haksızlıklara, müşterilerin nasıl kandırıldığına dikkat çekmek istiyorum. Ancak şunu belirtmeliyim ki ticaretini hakkıyla yapan işletmecileri ve kurumları müstesna tutuyorum. 
***
 Günümüzde ticaret yaparken bazı hassasiyetlere dikkat edilmediğine şahit oluyoruz. Birebir yaşadığım için bu kadar emin konuşuyorum. Hemen kendi yaşadığım bazı haksızlıkları aktarmak istiyorum. 
***
  Bir yakınıma bir doğum günü pastası olmak için bir pastaneye giriyorum. Pastanenin hemen dışına içerideki ürünlerin fiyat listesi asılmış. İlk başta çok iyi bir şey gibi görünüyor; ancak pastayı alıp onun ücretini ödemeye çalıştığınız anda dışarıda asılı olan fiyat tarifesi ile içeride satılan aynı pastanın, fiyatının uyuşmadığını görüyoruz. Nedenini sorduğumuzda ise “tarife eskiden kalma.” E be kardeşim neden o zaman listeni çıkartmıyorsun? 
***
  Afiş üzerinden bir aldatmaca daha… Araçlara siyah cam filmi çeken bir yere giriyoruz. Yine orada da dükkanın en gösterişli bir yerine bir afiş asılmış ve cam filmi 79 TL deniliyor. Ancak içerideki esnaf ile konuştuğunda “o film kalmadı size 140 liralık olandan yapalım” deniliyor. Yani dükkanına astığı fiyat ile müşterilere söylediği fiyat arasında neredeyse yüzde 100 fark var! O afiş orada aylardır duruyor. Müşteri bu aldatmaca ile çekilip haksız para kazanılmaya çalışılıyor…
***
  Peki ya telekomünikasyon firmalarına ne demeli. Çağrı merkezlerinden size bir çalışan arıyor. Kampanyalarla ilgili dakikalarca size laf anlatıyor ve ikna etmeyi sonunda başarıyor. Tamimiyle örnek veriyorum faturanız 30 lira gelecek bu limiti aşmaz diyerek bir de söz veriliyor; ancak ilk faturada büyük bir şok yaşıyorsunuz, hemen kandırıldığınızı düşünüyorsunuz. Ancak iş işten geçmiş oluyor. Çünkü siz cayma bedeli ile tehdit ediliyorsunuz…
***
  Her şey yüzde 50 yüzde 70, yüzde 50+20 indirimli ya da “kapatıyoruz, her şey zararına” yazılı mağazalarda sıra. Fiyatına aldanıp bu ibarelerin asılı olduğu mağazalara giriyorsunuz. Bakıyorsunuz ki etiketler şişirilmiş ve camlarda yazılı olan indirimler uygulanmıyor! Ya etiketlere aldanıp alışveriş yapıyorsunuz ya da o anda sinirlenip çıkıp gidiyorsunuz. Ancak o mağaza aradan yıllar geçse dahi ayakta duruyor!
*** 
  Bunun gibi çok sayıda örnekler mevcut. İnanın say say bitmez. Bu yazdıklarımı okuduğumda sizde bana hak verecek ve kendi yaşadığınız haksızlıklar ve o hileli durumları hatırlayacaksınız.

***
Bana göre asıl fırsatçılık budur. Bu durum yıllardır yaşanmaktadır ve bir türlü nedense önlem alınamamıştır. Bugün sesimizi bu fırsatçılıklara  karşı yükseltiyorsak hileli bir şekilde kazanç elde etmeye çalışan kişilere karşı da sesimiz gür çıkmalı. 
***
Devletimiz bu konuyla ivedilikle çalışma başlatmalı. Başta Ticaret Bakanlığımız, Ankara Valiliğimiz, Ankara Ticaret Odamız, esnaf ve sanatkar kuruluşlarımız bu konuya değinmelidir. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR