Bencillik Böbürlenme
Bencillik İslam literatüründe daha çok kibir, büyüklenme, kendini beğenme, övünme, cimrilik gibi kavramlarla ifade edilmektedir, zira bu özellikler bencilliğin hem sebebi hem de sonucudur.
Bencil insan dünyadaki en önemli varlığın kendisi olduğunu düşünür dolayısı ile diğer insanlardan üstün olduğu hissine kapılır ve kalbi kibir ile dolar. Engel olunmadığında bu kibir duygusu öylesine gelişir ki tıpkı firavun gibi kendisini Allah’a muhtaç görmemeye ve hakkı yalanlamaya başlar.
Hâlbuki Rabbi, zayıf tabiatlı olarak yaratılan insana yeryüzünde böbürlenerek yürüme çünkü sen yeri asla yaramazsın boyca da dağlara asla erişemezsin. Bencil insan paylaşmaya açık değildir, elindekilerle yetinmez hep daha fazlasını isteyerek hırsına yenik düşer açgözlü ve tamahkâr biri oluverir. Şeytanın kendilerini fakirlik ile korkuttuğu bencil kimseler sahip olduklarını bir başkası ile paylaşmak istemez cimrileşir kendisinden daha mutlu daha zengin daha başarılı ve daha sağlıklı birilerinin varlığına tahammül edemez hale gelir.
Onlara sahip oldukları bu özellikleri nedeni ile kin gütmeye başlar. Kin ve nefretin hâkim olduğu bir kalpte ise güzel duygular ahlaki erdemler gelişmeye fırsat bulamaz. Allah’u Teâla sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz bu hususa dikkat çekmiş Allah yolunda harcamak yerine mallarını kendilerine saklayıp biriktirenler için elem dolu bir azap olduğunu hatırlatmıştır. Peygamber Efendimiz bu kötü alışkanlık için şöyle buyurmuştur; Âdemoğlu malım malım der acaba ey Ademoğlu malından yiyip tükettiğinden, giyip eskittiğinden ve sadaka verip ahirette karşılığını almak üzere gönderdiğinden başka sana ait olan başka bir şey var mı buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz insanların nefislerinin bencilliğinden sıyrılıp maddi ve manevi anlamda yardımlaşmaya ve dayanışmaya çağırmıştır. Kendisinden başkasını düşünmeyen bir arada bulunduğu herkesi ve her şeyi kendi yararına kullanan, her şeyi isteyen ama hiçbir şeyi vermeyen cimri tamahkâr ve bencil bireylerin bir arada huzurlu bir ortam oluşturmaları mümkün değildir. Kur’an-ı Kerim’de şüphesiz insan çok hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır, kendisine kötülük dokunduğu zaman sızlanır ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır buyrulmaktadır. Bencilliğinden sıyrılan insan bunu fiillerine de yansıtır topluma yararlı olmak için karşılık beklemeden çalışır sadece diğer insanlar için değil hayvanı ile bitkisi ile bütün kâinat için fedakârlık yapar herhangi bir davranışta bulunacağı zaman bundan başkalarının zarar görüp görmeyeceğini düşünerek adım atar. İnsanın hatadan arınmış olmayacağını bilerek hoşgörü ile hareket eder ve kâmil insan olmak için çabalar dünya hayatı elbet bir gün bitecektir dolayısı ile sahip olduğu hiçbir şey sonsuza kadar insana ait değildir. Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz diyen ihlaslı kullar arasına girmek için çabalayalım ve Allah’ın hoşnutluğunu ve sevgisini kazanmaya çalışalım. Kanaatkâr ol o zaman insanların Allah’a en çok şükredeni olursun kendin için istediğin şeyi insanlar için de iste o zaman mümin olursun.
Selam ve Dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.