Hayatta belki de birçok duygunun başarının, başarısızlığın, mutluluğun ya da mutsuz olmanın temelinde beklentiler yer alır. Hatta bazı otoritelere göre şuan ki yaşadığımız dünyada özellikle şehir hayatındaki psikolojik ve fiziki şiddetin altında bile beklentiler yatar. Bireyler trafikte, sosyal ve iş hayatında ya da aile hayatında beklentileri karşılanmadığın için şiddete meyil eder. En ufak örnek akan trafikte seyir halindeyken yol ya da şerit değişiminde sinyal vermezseniz arkadaki araçlar korna çalarak bir şekilde tepki göstermeye başlar. Çünkü arkanızdaki araçlar kendi ve trafik güvenliği için azami derecede de olsa trafik kurallarına uymanızı bekler.

Hayattaki başarı ya da başarısızlıkta beklentilerden kaynaklanır. İş ya da gelecek hayatınızdan beklentiniz ne ise ona göre çaba harcar ona göre davranır başarılı ya da başarısız olursunuz.

Beklentilerin karşılanması durumundaki başarı insanı tatmin eder ve bu durumda mutlu olmanızı sağlar. Başarısızlık ise beklentileri sağlamadığı için hayal kırıklığını ve üzüntüyü getirir.

İnsan profillerine bakıldığında genel olarak beklentisi düşük insanlar daha mutlu olur ve fazla bir çaba sarf etmediği için beklentilerinin dışında olan olaylar onları hep mutlu eder. İnsanın birçok duygusunu, kişiliğini ve hayat tarzını beklentileri ve bu beklentilerin ne kadarını gerçekleştirdiği belirler. Hayat boyu gideceğiniz yol ve o yoldaki karşınıza çıkan zorluk ve kolaylıklar sizin çabalarınıza ve beklentilerinize emeğinize bağlı olur genelde. Bazen hayata bakış açınız ve hayattaki kazanımlarımızın sizi bir adım ileri götürür. İnsan doğası gereği hep bir fazlasını ister. Hep yeni hedef ve beklentiler içinde hayatını ve yaşamını belirler.

Yaşadığımız çağ ve şehir hayatı kısaca artan tüketim toplumu insanların beklentilerini ya da tatminsizliğini artırıyor gibi. Büyüklerimiz hep bahseder eskiden bu kadar imkân yoktu nerede telefon, televizyon, bu kadar araba diye... Şuan bakıldığında her şey var gibi görünüyor. Ama özellikle genç nesilde tatminkarlık büyüklerimizdeki kadar yok.

Galiba bunun sebebi de günümüz gerekliliği ya da birçok şeye daha kolay ulaşabilme arzusu ya da yetisi oluyor. Belki de beklentileri düşürmek insanı daha mutlu kılıyor. Lafın özü sizi siz yapan hayattan beklentileriniz ya da o beklentilerin karşılığı olan başarılar oluyor. Mutlu olmak ya da mutsuzluk bir yere kadar sizin ve başarılarınızın elinde oluyor...