Bayram gibi özel günlerde veya benzeri durumlarda, bazen çocuklarla olan etkileşimlerimizde istenmeyen söylemler veya davranışlar ortaya çıkabilir. Örneğin, "Öp bakayım elimi" gibi isteklerde bulunmak veya "Yabani biraz galiba" gibi çocuğu aşağılayıcı ifadeler kullanmak bu durumlara örnek olabilir. Bazı insanlar çocukların duygusal ihtiyaçlarını doğru anlayamayabilir ve nasıl sevileceğini bilemeyebilirler. Ayrıca, "Sen benim çocuğum ol ya da kardeşin benim olsun" gibi isteklerde bulunanlara karşı, çocuklarımıza "Seni hiçbir yerde bırakmayız teyze sana şaka yapmaya çalıştı, seni hiçbir yerde bırakmayız" gibi telkinlerde bulunarak onları güvende hissettirebiliriz.

Ancak, ebeveynler olarak bu tür davranışların neden yanlış olduğunu defalarca açıklamamıza rağmen, büyükleri bu konularda uzun uzun bilgilendirmek genellikle işe yaramaz ve yorucu olabilir. Bu durumda kendimizi yorar, üzeriz ve hatta sinirleniriz. Gerçek şu ki, çocuklarımızı sonsuza kadar her türlü olumsuz durumdan koruyamayız ve bazı şeyler bizim kontrolümüz dışımızda gerçekleşebilir. Bu gibi durumlarda çocuklarımız bu tür olumsuz davranışlarla karşılaşabilirler. Bu noktada, çocuğumuzun endişe ve korku duyduğu anlarda yanında olduğumuzu hissettirmek önemlidir. Onlara destek olmak ve güven duygularını güçlendirmek için varlığımızı hissettirmek önemlidir. Sınırlarını zorlayan kişilerle nazikçe mücadele edebiliriz. Sakince ve nazik bir şekilde sınırlarımızı koruduğumuzda, çocuğumuzun nasıl hayır denileceği ve mahremiyetin nasıl korunacağını öğrenmesine yardımcı olabiliriz. Bu, onların duygusal gelişimi ve özsaygılarının olumlu bir şekilde etkilenmesine yardımcı olur.