Ankara’da doğalgaz işletiminin Başkent Doğalgaz A.Ş firmasına verilmesinin ardından sıkıntılar bitmek bilmiyor.  
Özellikle bu sene vatandaşlar gerçekten bezmiş durumda.
Ankara’da doğalgazla ilgili sorunlar saymakla bitmez.
Vatandaşlar tarafından gelen şikayetlerin bir kaçını sizinle paylaşma istiyorum. Öncelikle Başkent doğalgaz tarafından uygulanan kota uygulaması büyük bir sorun.
Ve doğalgazın zamanında açılmaması, sayaç arızası, sayaçlarda yaşanan pil bitme sorunu ve gazı açtırmak için ödenen yüksek miktarda ücret…
Bunlar vatandaşları bezdirmiş olan başlıca sorunlar.
Daha sayamadığım ve büyük mağduriyetlere neden olan birçok sorun var.
İşte bu kurum Ankara Büyükşehir Belediyesi’yle 30 yıllık bir anlaşma yaparak 2037 yılına kadar Ankara’nın doğalgaz işletmeciliğini devralmış durumda.
Durum böyleyken örnek olacak bir gelişme yaşandı.
Duyarlı bir vatandaş Başkent doğalgazın uyguladığı kota uygulamasını bir dilekçe yazarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı.
Adını yazmak istemediğim bu vatandaşın bütün Ankaralılara ve hakkını arayanlara örnek olmasını bekliyorum.
Çünkü bizim insanlarımız haklarını yeteri kadar arayamıyor, inşallah bu girişim mağduriyet yaşayan bütün insanlar için teşvik edici olur.
Eğer biz haksızlık karşısında susarsak ve hakkımızı savunmazsak bu ve bunun gibi şirketler haksızlık yapmaya devam eder.
Türkiye’nin Başkenti’nde de hakkımız arayamayacaksak, haksızlık karşısında sessiz kalacaksak vay halimize.
O duyarlı vatandaşın TBMM’ye ilettiği dilekçe şöyle:
“EPDK adlı kamu kurumunun denetiminde olan başkent doğalgaz şirketi 1 ay boyunca 90 TL'den başka doğalgaz satın alınmasını yasaklamıştır.
EPDK vatandaşları koruması gerekirken daha öncede müracaat ettiğimiz halde vatandaşı değil sermayeyi yani birkaç ayrıcalıklı zümreyi korumaya devam etmektedir.
Yeni Türkiye söylemine sonuna kadar destek veren biri olarak bu uygulamaların yeni Türkiye ile alakasını kurumadım.
Aksine bu uygulamalar ve kamu kurumları eski Türkiye’nin köhnemiş, azgın bir azınlığı önceleyen onların menfaatleri için çalışan vatandaşı umursamayan ve hatta vatandaşa zulmetmekten zevklen bir anlayıştır.
Sermayenin yanında hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan vatandaşı koruması gereken kamu kurumları neden sermayeyi korumaktadır?
Bu sermaye gruplarını korumak için hangi menfaatleri vardır?
Var mıdır?
Sermaye karşısında bizi kimler koruyacaktır.
Doğalgaz satın alınmasını engellemek insan hakkı ihlalidir?
Barınma hakkına tecavüzdür.
Bu hukuksuzlukların giderilmesi için yüce meclisimiz ne yapmaktadır?
Ne yapmayı düşünmektedir?
 Saygılarımla arz ederim.”