“BAŞKANLIK SİSTEMİ^
Bu yazımızda, Başkanlık sisteminin ne olup ne olmadığı, yetkilerinin neler olduğu, dünyadaki uygulanış biçimleri, kuşku ve tereddütler gibi birçok konuya kısaca değineceğiz. Bundan sonraki yazımızda da, “TÜRKİYE İÇİN NASIL BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ”ni ele almaya çalışacağız. Halktan her hangi birinin kolaylıkla anlayabilmesi için, mümkün olduğu kadar, “ağdalı” kelimelerden kaçınarak, basit,yalın, sade bir anlatımla anlatmaya çalışacağız. Anlaşılır bir dil kullanmak hepimizin görevi olmalıdır.
Genel anlamı ile Başkanlık kısaca; “Yasama (Meclis) ve Yürütmenin(hükümet) keskin çizgelerle ayrı olduğu, Başbakanın, Bakanlar Kurulunun ve hükümetin olmadığı, . Bunun yerine, yürütmenin başının Başkan olduğu sistemdir. Başkanlık Sisteminde, her iki kurumu da halk seçer. Uygulamada aynı seçimde halk, Başkanı ve Meclisi ayrı ayrı seçer,ayrı ayrı oy verir. Başkan, hükümeti istediği gibi kurar. Başbakanlık düzeyinde Başkan Yardımcıları vardır. Meclis içerisinden hükümete girecek olan olursa, Meclis Üyeliği düşer. Bu sistemde Yargı bağımsızdır. Yürütme makamında olan Başkan da, Yasama da Millete karşı sorumludurlar. Her iki kurumda demokratik seçimle iş başına gelirler.
Başkan yasama organını (Meclis)feshedemez. Kanun yapma yetkisi yoktur. Bu yetki Meclise aittir, devredilmez. Yasama organı da, yürütme organını istisnai durumlar (rüşvet, vatana ihanet vs.) dışında görevden alamaz. Başkan, yasama organının çıkarttığı kanunları veto edebilir.
(Parlamenter sistemle yönetilen ülkeler de (ülkemizde olduğu gibi) Cumhurbaşkanına Meclisi feshetme yetkisi verilmiştir. (Anayasa’nın 116. maddesindeki koşulların oluşması hâlinde, Cumhurbaşkanı, TBMM ini feshedip seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. )
Başkanlık sisteminde, Yasama Organının (Meclisin) çoğunluğu Başkanın partisinden olabileceği gibi muhalefetin çoğunluğu da olabilir. (Bunun örnekleri vardır. ) Çok partili demokratik bir düzenden bahsediyoruz.
Başkanlık bir rejim değişikliği değil, sistem değişikliğidir. Cumhuriyet Başkanlık sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır. Başkanlık sistemini uygulayan 76 ülkenin 50 tanesi Cumhuriyetle yönetilmektedir. Yukarıda bahsedildiği gibi, Başkanıda, Mecliside halk seçer. Ülkeyi halkın özgür iradesi yönetir.
Bu anlamda, Başkanın diktatör olması söz konusu değildir. Çünkü, yasama, yürütme ve yargının yetkileri tekbir elde toplanmış değildir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi net ve keskin çizgilerle belirlenmiştir.
Başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistem, yasama, yürütme ve yargının birbirlerinden ayrılması konusunda çok da fazla farklılıklar arz etmez. Örneğin ABD de başkanlık sisteminde, Fransada yarı başkanlık ta, ne varsa parlamenter sistemde de o var. Sadece kurumların isimlerinde farklılıklar vardır. Başkanlık Sisteminin farkı, yukarıda bahsedildiği gibi, yürütme Başbakana ve hükümete değil, Başkan’a aittir.
Diktatörlük ise, tek partinin ve tek Başkanın olduğu sistemlerde vardır. Dünyada bunun da örnekleri bulunmaktadır. Ülkemizde uygulanması düşünülen Başkanlık Sistemi, çok partili parlamenter sistemin özelliklerini taşımaktadır. (Bunu bir sonraki yazımızda geniş bir şekilde açıklayacağız. Ülkemizde nasıl bir Başkanlık sistemi uygulanması düşünülmektedir? Sorusuna cevap bulmaya çalışacağız. )
Yakın tarihimizde, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Muhsin Yazıcıoğlu başkanlık sistemini zaman zaman gündeme getirerek benimsediklerini ifade etmişlerdir. Dolayısı ile, Başkanlık sistemi ülkemizde yeni konuşulan bir konu değildir.
Bu sistemde Başkan, sınırsız yetkilere sahip değildir. Millet Egemenliği anlayışı, kuvvetler ayrılığı ilkesi, çok partili hayat ve serbest seçimler bu sistemin olmazsa olmazlarıdır. Bilindiği gibi ülkemiz, Avrupa Konseyine üye, Avrupa Birliğine aday bir ülke. Ülkemizde hangi sistem olursa olsun, demokrasi ve ilkelerinden ayrılmak söz konusu değildir. Bu anlamda da başkanın yetkileri sınırlı olacaktır.
Başkanlık sisteminin Sayın Cumhurbaşkanının kendisi için istediği her ne kadar iddia edilse de, yukarıda açıklamaya çalıştığımız nedenlerden dolayı, Sayın Cumhurbaşkanı bu günkünden daha mı güçlü olacak? (Anayasamızda Cumhurbaşkanının yetkilerine bakarsak bunu daha iyi anlarız)Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı hepimiz gibi fani dir. İnsanlar gelip geçici, Devletin kurumlarının kalıcı olduğu unutulmamalıdır. Altını ısrarla çizerek tekrar ifade etmek istiyorum; “Bu bir REJİM değil, SİSTEM tartışmasıdır” Olayı kişiselleştirmek sağlıklı bir tartışma ortamını engeller. Oysa demokratik ülkelerde halkın iradesi üzerinde bir irade yoktur. Bunun aksine söylemlerde bulunanlar antidemokratiktir. Örneğin Sayın Kılıçtaroğlu’nun;”Başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz” sözü son derece talihsiz, maksadını aşan bir açıklamadır. Demokrat, insan hak ve hürriyetlerine saygılı, demokrasiye inanan bir kimsenin söyleyeceği laf değildir(Bu söz üzerine saatlerce konuşulabilir ama konumuz şimdilik bu değil. Elbette bu söz konuşulmalı tartışılmalı. Çünkü bunu söyleyen herhangi biri değil)
Özetle, tarih boyunca hür yaşamış, hürriyetine asla zincir vurulamamış, tarihin hiçbir döneminde boyunduruğu kabul etmemiş bir Milletin iradesini tahakküm altına alamazsınız. Siz müntesibi olduğunuz bir Milletin iradesine inanmıyorsanız, güvenmiyorsanız, onu bir sürü gibi görerek, fikirlerini söylemesin, irade beyanında bulanmasın diye ortalığı kan gölüne çevirmeyi düşünüyorsanız!?
YAZIK, BU MİLLETİ HİÇ TANIYORSUNUZ DEMEKTİR. UNUTMAYIN, HATIRLATIRIZ BU MİLLET HÜRRİYETİ VE DEMOKRASİ İÇİN ÇIPLAK ELLE TANKLARA SALDIRAN BİR MİLLETTİR. İSMET TAŞ
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.