Barışın Teminatı Dinimiz, İmamlarımızdır
Bu ülke, imam hatiplere hasretlikler yaşadı. Zulüm sahipleri Şubat soğuğunu yaşatırken onlar yine duada birleşti.
Bugün yine bir harp alanında olduğumuz unutulmamalı, hedef kardeşliğimiz, hedef devletimiz, hedef milletimiz… Üst akıllara rağmen kurulan tuzaklara rağmen duanın bir hükmü vardır, unutmayın; ‘inanıyorsanız üstünsünüz’
Kur’an’ın evrensel güzelliğini bütün dünyaya yansıtmak için gönüllü süvarilerin bir araya geleceği imam hatipler son noktayı koydu.
Yıllarca bu milleti yabancı olduğumuz duygularla yöneten siyasete, ezanın kuranın yabancılaştırılmak istendiği zihniyete karşı, imam hatipler duaya ve hakka sığınarak hizmetlerini yerine getirmeye çalıştı.
O gün devletin karşı durduğu bu insanlar maddi beklentilere takılmadan yarınların inşası için emek verdi.
İmansız bir gençlik hayali düşleyenler, bu ülkenin her bir bölgesine minareler gibi dimdik duran imam hatipleri küçümserken, onlar dünyayı inşa etme hedefinde oldu.
Mazlumun, çaresizin yanında olan imam hatipler zift dünyalı kişilerin karşısında dimdik durabildi.
İşte tam bu noktada imam hatiplerin ehemmiyetine, imanlı gençliğin yetiştirilmesine ve ülke selameti için tek çıkış yolun birlik ve dirlik olduğuna inandı.
İmam hatipler, İmandan, vicdandan, vatan duygularından, bayraktan bi haber olanların, meydanlarda, dağlarda bu ülkeye karşı olan düşmanlıklarının tek sebebinin , yetiştirilme usulleri olduğunu haykırdı.
Bu sebeple imam hatiplere güvenen, camilerin adresini evlatlarına gösteren, bütün annelerden, babalardan Allah binlerce kez razı olsun.
Bu ülke imam hatip adresini evlatlarına gösteren liderleri de gördü, Amerikan kolejlerinde, Galatasaray kolejlerinde yetişen lejyonerleri de.
Bu sebeple milli manevi duygularımızın farkında olan, imam hatip nesline ihtiyaç duymaktayız.
Yıllar öncesinde aramıştım seni imam hatiplim, sen bir destansın dillerde sözlerini bilirsiniz. Evet imam hatip artık çağlara meydan okurcasına, geleceği tekrar tanzim edecek bir destan olacaktır.
İmam hatip nesli Akiflerin edebini, Necip Fazılların, Sezai Karakoçların imanlı söylemini ve Mehmet Akif İnan’ın mücadelesini devam ettirecektir.
İmam hatip nesli dağlara gel şarkılarına inat, kuran ve sünnete gel çağrısını yapacak, erdemliler hareketi olmaya devam edecektir.
İmam hatip nesli, dününü asla unutmayan, yarını için kaygılanan, ahireti için de her zaman birikimde bulunan bir gençlik olmaya devam edecektir.
Amacımız gayemiz, yarınları sadece camiye sıkıştıran gençlik yerine, camileri, kütüphaneleri, okuma evlerini kısaca yer yüzünü bir insanın ahlaklı gelişimi için kullanan ve her zaman sahada hazır ve nazır olanlarız.
İmanın ve İmam hatibin olmadığı bir mekanda, bir alanda Allah kelamından uzaklaştırmak isteyenlerin işgali söz konusudur. İşte tam bu noktada bütün meslek dallarında imam hatip gençliğinin olması gerektiğini düşünüyor, bu konuda her zaman gereken desteği vereceğimizi tekrar söylemek istiyorum.
Bir bankacı, bir siyasetçi, bir mimar, bir öğretmen, bir doktor , bir astronot, bir uzay bilimci, bir bilim insanı olma yolunda uğraş vermeniz gerektiğini düşünüyorum.
İmam hatip nesli vicdandan nasiplenmiş, kuran, sünnetten payını almış bir nesildir. Bu neslin sadece bir meslek grubuna sıkıştırılması, diğer mesleklerin bu insanlardan mahrum kaldığı anlamını taşır. Bu mahrumiyet de büyük bir vebaldir.
Kıymetli kardeşlerim bu dava, belli kişilerin, zümrelerin davası değildir. Bu dava hak davasıdır. Hak davasını güdecek olanların da hakka, hakikate vakıf olması gerekmektedir.
Bu sebeple hakkın gölgesinde, hakikatin ışığında edepli yarınları inşa etme yolculuğunuzda her zaman emin adımlarla yürümemiz gerektiği kanaatindeyim.
Unutmayın! sizin olmadığınız bir yerde, sizden olmayanların kurduğu tuzaklarla tanzim edilirsiniz.
Fikrinizin olmadığı bir yerde, art düşüncelerin kurduğu fikirlere, istemeseniz de dahil edilirsiniz.
Siz yarınların sahipleri olmak istiyorsanız, taşın altına elinizi, yüreğinizi, bedeninizi koymalısınız.
Bu davanın bir hak davası olduğunu, Allah rızası güdülmeyen bir davanın boşuna uğraş vereceğini ve en kısa sürede tepe taklak olacağını unutmayın.
Bu sebeple attığımız her adımda, söylediğimiz her sözde hakkın, hakikatin birer vakfedileni olduğumuzu aklınızdan asla çıkarmayın.
Son zamanlarda yapılan saldırılar karşısında erdemli duruşunuzdan asla taviz vermeyin, duaya sığının ve Diyanet-Sen davası uğruna mücadelenizi sürdürmeye devam edin.
Hakkın hakikatin hizmetlileri olarak size düşen, oyunlara gelmeden, tuzaklara düşmeden yürüdüğünüz yolda emin adımlarla yürümektir.
yolculuğunuzda sizi kutlar, bugün olduğu gibi yarınların elbet bizim olacağını sizlere tekrar hatırlatmak isterim. Allaha emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.