Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Babamsız bayram

Babamsız bayram

Gece sokak lambaları,
Simit fırınının yolunu aydınlatırdı.
Korkularımı yener,
Güneşten önce simit fırınına giderdim.
Ah babam!
Yeri doldurulamayan.
Helal lokma yedirmek,
İnsan içine çıkarmak için,
İşten sonra tekrar çalışır,
Koca mendilinle,
Terlerini silerdik.
Yoklukta şükretmeyi öğrettin.
Allah’ım!
Bir günlük yatak,
Ertesi gün emanetini al,
Diyen duanı,
Nasıl da gönülden istemişsin.
Bir gün yattın,
Yasini bitirmeden,
Rabbine kavuştun.
Cenazeden korkardım.
Seni bahçede,
Asmanın altında,
Ailecek,
Nasıl da isteyerek,
Sabunlayıp sabunlayıp yıkadık.
Baba hatırlıyor musun,
Üçüncü sabunladıktan sonra,
Buluşmak üzere,
Güle güle baba diye,
Yanaklarından, ellerinden
Hiç korkmadan,
İki üç defa öptüm.
Bir daha buluşuncaya kadar,
Öpemeyeceğimi bildiğimden,
Doya doya,
Korkmadan öptüm.
Seni hiç unutmuyorum Derviş…

Baba ayaklarım,
Benim de sürütmeye başladı.
Nefesim daralıyor,
Uykularımın tadı, tuzu kalmadı.
Yolculuk işaretleri göründü.

Baba gece demeden,
Gündüz demeden,
Canla başla
Tırnaklarım kanasa da,
Ayaklarımdan çekseler de,
Allah’ımın yardımı,
İnsanların dualarıyla,
İftiralar arasında,
Takdir edilen,
Evladın olarak,
Amel defterine güzel hayırlı
Şeyler yazdırdım.
Hayırlı amellerimden,
Sana çok dua aldım.
Hazırlıklarımı yapıyorum.
Yolculuk günü belli değil.
Sana öyle öyle sarılacağım ki;
Yılların hasretinin acısını çıkaracağım.
Buluşmak üzere,
Allahaısmarladık demiştin,
Geliyorum.
Günü belli olmayan
Yolculuğu bekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR