Aykırı bir bakış açısı!
1 Haziran itibariyle, dünya da ki, bütün haber ajansları, bilinen bir gerçeği, "Rakka’da, PYD ile İŞİD in anlaştığını" duyuruyordu. Hatta Rusya'nın İŞİD hedeflerini vurduğunu bütün dünyaya ilan ettiği sırada. Aslında PYD nin İŞİD ile anlaşması ilk değil. Hatırlanacağı gibi, İŞİD, PYD ile anlaşarak Koban'i yi ve Suriye’deki bir çok yerleşim yerlerini PYD ye bırakmıştı. Bu anlaşmaların ABD ve RUSYA'nın bilgisi dahilinde olduğu düşünülürse olayın vahameti daha iyi anlaşılır.
Bilindiği gibi ABD, bütün dünyanın gözleri önünde PYD yi ağır silahlarla donatmış, 2018 Mali Yılı için Irak ‘ta yürütülen Eğit-Donat Programına 1 milyar 269 milyon, Suriye’deki Eğit-Donat Programına ise 500 milyon dolar ayırdığını açıklamıştı. Elbette bu paradan ve silahlardan PKK ve ABD ye hizmet eden diğer terör örgütleri üst düzeyde faydalanacak. ABD maalesef Türkiye’nin bütün ikazlarına, ısrarlarına, uyarılarına rağmen bunu yaptı. Yaptıkları ile ilgili olarak da, “Türkiye’nin zarar görmeyeceği” garantisi vermesi ise kimseye inandırıcı gelmedi.
Şimdi karşımızda İŞİD le anlaşmış bir PYD var. Sorulması gereken sorular, PYD, Rakka ve birçok yerleşim yerinde anlaştığı İŞİD ile, dünyanın her yerinde anlaşarak ortak hareket edebilirler mi? PYD elindeki ağır silahlardan İŞİD’ e verebilir mi? İŞİD bu silahlarla dünya da yapacağı eylemlerde kullanıp terör fırtınası estirebilir mi? Sözü edilen paradan İŞİD’e parasal destek verilir mi? PYD böyle bir durumda İŞİD ile gerçek anlamda bir mücadele eder mi?
ABD, PYD ÜZERİNDEN İŞİD'E SİLAH VE PARA DESTEĞİ SAĞLAMIŞ OLABİLİR Mİ?!!! Vs.
Hep şu soruyu sormuştuk; ”Onlarca ülke bir araya gelerek (ABD-RUSYA dahil) İŞİDE karşı bir koalisyon oluşturuyor, ama ne hikmetse hava desteği dahi olmayan bu örgüt bir türlü bitirilemiyor, NEDEN?! Ve demiştik ki İŞİD in Orta Doğudaki görevi bitince İŞİD bitecek. Yerine hazırlanan örgüt, İŞİD in görevini sürdürecek. Bu da muhtemelenYPG demiştik.
Bu tespitimiz fazla zaman geçmeden doğruluğunu gösterdi. Ancak burada asıl tehlikede olan elbette TÜRKİYE. Artık herkes biliyor ki YPG/PYD eşittir PKK. Suriye’nin Kuzeyinde ABD – RUSYA destekli PKK Devleti kurulması için her türlü alt yapı hazır hale getiriliyor. Suriye de bir çok noktada, Rus ve ABD askerleri, bayraklarını çekerek, PYD/YPG ve PKK lılar ile kol kola dolaşıyorlar. Ve Türkiye'nin karşısında ağır silahlarla donatılmış, parasal her türlü desteğin verildiği yüzbin kişilik PYD/YPG/PKK ordusu.
Türkiye’nin başına sarılan çok büyük bir bela.Dikkat edilirse, PKK ya karşı son yılların en kapsamlı, en etkili, en başarılı operasyonlar yapılmakta, binlerce PKK lı öldürülmesine rağmen, hala yol kesmektedirler, hala TIR yakmaktadırlar, hala şehitlerimiz olmakta. Bu gücü, bu desteği nereden aldıkları ise artık gizli , saklı değil. YPG ye sunulan her türlü , “İmkan”, PKK ya gidiyor.
Her türlü “imkan” sunulan PKK, mantar biter gibi bitiyor. Suriye’den, Irak’tan, İran’dan sürekli terörist geliyor. Görünen o ki onlar gelmeye devam edecek, bizde öldürmeye. Yüreğimiz kan ağlayarak, şehit vermeye devam edeceğiz.
Hiç kimse Devletimizin, askerimizin, polisimizin, korucularımızın olağanüstü fedakârlıklarını görmemezlikten gelemez. Acımız, helikopter kazasında şehit olan komuta kadememizle katmerleşti. Bu vesile ile bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.
Artık herkes biliyor ki, Türkiye, askeri, ekonomik ve siyasi küresel bir savaşın içinde. Türkiye üzerinde emelleri bulunan, iştahla salyalılarını akıtan emperyal devletler, Ülkemizin düşmanlarına her türlü imkânı sağlayarak bu savaşı devam ettiriyorlar. Emellerine ulaşıncaya kadar da bunun devam edeceği görüntüsünü vermeye çalışıyorlar.
Allah’ın lütfu, keremi ve izni ile asla başarılı olamayacaklardır. Yeter ki biz, Millet olarak, tek beden, tek yürek, tek ruh, tek yumruk olup kenetlenelim. “Küresel Güç” olma yolunda ki adımlarımızı sıklaştıralım. Allah’ın bize lütfettiği, beyin gücümüzü ve bu toprakların bize sunduğu imkânları çok iyi kullanalım.
Hiç kimse unutmasın ki, GÜN GELİR DEVRAN DÖNER, KESER DÖNER SAP DÖNER.Emperyal devletlerin bu hain oyunları ayaklarına dolanacaktır. Almanya’da, İngiltere’de, Fransa ‘da, Belçika’da yaşanan, asla onaylamadığımız, şiddetle kınadığımız, masum insanların ölümüne neden olan terör olaylarının sorumlusu yine bu ülkelerin besleyip büyüttüğü terör örgütleridir.
Rumi ne güze demiş, “Ey insan, Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün, unutma! Her şeyin bir hesabı var! Üzdüğün kadar üzülürsün!” Allah’ın da bir hesabı var.
Allah, bu Millete, bu Devlete, bu Orduya zeval vermesin. Allah, Türk Milletine İslam’ın Sancaktarlığını, Bayraktarlığını lütfetmiştir. Öyle değil midir ki, yüzyıllardır bu Milletin evlatları, “Yemin ettik Allah’a, söz verdik Millete, bu iman sönmeyecek düşmeyecek sancaklar” nidalarıyla cihanı çınlatmışlardır. Hatta bazı tarihçilere, tefsircilere göre, Allah’ın manevi askerleri anlamına gelen, “Cündullah” deyimi Türkler için kullanılmıştır.
ZAFER HAK’KIN VE HAK’KA İNANANLARINDIR.
Yeter ki biz, Allah’ın lütfettiklerine layık olalım. Şehitlerimizin emanetine sahip çıkalım.
Evlatlarımız, komutanlarımız şehit oluyor, gözyaşlarımız sel olup akıyor.
Onlar Peygambere komşu oldular. Allah’ın rahmetine kavuştular.
Alçakça tuzaklar kurarak, hain emellerini gerçekleştirmek isteyen emperyal devletler bilmelidirler ki, Biz, biriz. Biz diriyiz. Biz hazırız. Biz buradayız. BİZ TÜRKİYE’YİZ.
GÖZYAŞLARIMIZI AKITIRIZ BU TOPRAKLARA,
TEK BİR TAŞINI VERMEYİZ ŞER ODAKLARINA…
ACIMIZ DİNMEZ, KOR DÜŞSE DE YÜREKLERE,
BİR KARIŞ TOPRAĞIMIZI VERMEYİZ ŞEREFSİZLERE…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.