Avrupa’da Büyüyen Çığ: İslamofobi
Sene 2015 te Hollanda’da iki genç, islamofobinin iyiden iyiye yaygınlaştığı ülkelerinde bir sosyal deney yapıp insanların tepkilerini ölçmek istiyorlar. O dönem Paris’te üst üste sivillere yönelik saldırılar yapılmış ve bunları el kaide üstlenmişti. İnsanların Arap alfabesini görmekten bile imtina ettiği bir ortamda Hollanda halkına bu sosyal deneyle çok güzel bir ders verilmiş. Bu iki genç ellerindeki İncil’den sokaktaki insanlara pasajlar okuyorlar ama incilin dışına kuranı kerim cildi takıyorlar ve insanlara okuduklarının kurandan olduğunu söylüyorlar. Pasajlardan biri şu şekilde; "siz emirlerime karşı gelip kanunlarıma uymazsanız kızlarınızın ve oğullarınızın etini yiyeceksiniz". İnsanlar aslında İncil’den olan bu pasajın kurandan olduğunu düşünerek şu cevapları veriyorlar; saçma, buna nasıl inanabiliyorlar, bunlar eski yazı olan her şeyi kutsal sayıyor, hoş değil. Gençler bu kez de kuran ile incili karşılaştırmalarını istediklerinde insanlar; İncil daha olumlu, kuran çok saldırganca, İncil daha az sert ve barışçıl cevaplarını veriyorlar.
En sonunda sosyal deney tamamına eriyor ve halk dinledikleri pasajların aslında İncil’den olduğunu öğreniyor. Bir kişi hariç özeleştiride bulunan olmuyor aksine geneli gülerek yaptıkları önyargıyı sindirmeye çalışıyor. İçlerinden sadece biri ben aslında önyargılı olmamaya çalışan biriyim ama şuan önyargılı olduğumu fark ettim diyor. Bu insanlar doğduklarında Müslüman düşmanı değillerdi. Bir takım güçlerin sivillere karşı saldırıları olsun medya eliyle olsun İslam’dan ve kurandan korkmayı tek seçenek olarak karşılarında buldular.
O topraklarda doğmuş birinin belki okul hayatının ortalarına kadar belki belli bir olgunluğa erişene kadar İslamiyet nedir, düzeni nasıl işler, adalete karşı anlayışı nasıldır hiçbir fikri olmuyor. Kendilerine verilen dini eğitimin tahrif edilmiş İncil üzerine olduğunun farkında değiller. Süper güç olarak adlandırılan ülkeler, çeşitli zamanlarda menfaatleri ne gerektiriyorsa o doğrultuda hareket etmesi için kurdurduğu ve açıktan beslediği terör örgütlerini güya İslami düzen üzere mücadele veriyor kılıfıyla piyasaya sürüp eylemleri düzenliyorlar. Örneğin 11 Eylül saldırası da el kaide nin üstlendiği ama aslında ABD’nin Irak’a giriş bileti olan eylemdi ve sonucunda islamofobi zirve dönemini yaşadı.
Fransa’daki karikatür olayı ve Mücahid duruşu:
Avrupa coğrafyasında İslam’la doğru tanışmadığı için çoğu insan neden korkusu olduğunu bile bilmiyor fakat düşmanlığın birçok örneğini bu kıtada görüyoruz. Ekim 2020. Samuel Paty, 47 yaşında bir tarih coğrafya öğretmeni. Bu hoca bir gün derste 12-14 yaş aralığındaki öğrencilerine, charlie hebdo hiciv dergisi tarafından yayınlanan Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) i yeren karikatürlerini göstererek çocukların beynini yıkamaya çalıştı.
Olay ayyuka çıkınca veliler öğretmeni protesto etti ama bildiğimiz kadarıyla hiçbir resmi merciden çıt çıkmadı. Hadiseden bir hafta sonra o dönem Fransa’da yaşayan Çeçen mücahid Abdoullakh Abouyezidovitch, öğretmen paty'yi evine dönerken kafasını kasap bıçağıyla keserek bir mücahid nasıl olur tüm dünyaya gösterdi. Polisler, olayın ardından Çeçen mücahide ait olduğunu tespit ettiği twitter hesabında bir tweetle karşılaştı; "Muhammed'i (sav) yere indirmeye cüret eden köpeklerden birini cehenneme gönderdim" mesajıyla birlikte öğretmenin kesik başını paylaşmıştı Abdoullakh. Daha sonra macron olayı, ifade özgürlüğüne karşı İslamcı terör saldırısı olarak adlandırdı. Çeçen mücahid, islamofobiye ve islam düşmanlığına karşı peygamberime hakaret ettirmem diyerek net bir duruş ortaya koymuştu ve polisler tarafından görüldüğü ilk yerde öldürülerek şehit oldu. Onlar, fikir özgürlüğü adı altında kutsalımızı hedef alan hareketlerinin karşılığında ne cevap alacaklarını öğrenmiş oldular. Hepimizde böyle şuurun yerleşmesi temennisi ile vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ediyorum Allah'a emanet olunuz.