Çin’in Vuhan kentinden dünyaya hızla yayılmaya devam eden korona virüsle mücadele devam ederken ortaya atılan ve her geçen gün yenisi eklenen birtakım iddialar korkutuyor! 

Dünyada güç elde etmek, daha fazla para kazanmak, dünya ekonomisinin seyrini değiştirmek ve dünya nüfusunu azaltmaya yönelik ölümcül korona virüsünün bilimsel çalışmalar neticesinde laboratuarda üretildiğine dair kuvvetli iddialar giderek yayılıyor.  

Bu iddialara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Geçmişte bu ölümcül virüsle ilgili kitaplarla, sinema filmleriyle sübliminal bir mesaj verildiğine inanılıyor.  

İnsanlar artık bu salgının bilinçli olarak dünyaya yayıldığını düşünüyor. 

Ortaya çıkan yeni iddialarla “Bazı şeyler tesadüf olamaz” diye güçlü ve ortak bir kanı oluşuyor insanlar arasında. 

Virüsle ilgili ortaya atılan ve yeni dünya düzeninde silahlarla değil de salgın hastalıklarla insanların kontrol altına alınacağına dair iki iddiayı sizinle paylaşmak istiyorum. 

1-    Microsoft’un kurucusu Bill Gates 5 yıl önce bir konferans veriyor. Şimdi o konferansın bir bölümü sosyal medyada paylaşım rekoru kırıyor. Burada korkutucu bir iddiada bulunan Gates “Eğer bir felaket 10 milyondan fazla insanın ölümüne yol açarsa bu bir savaştan daha hızlı yayılabilen bir virüs olur. Füzeler olmaz ama mikroplar olur. Salgın hastalıkları durdurabilecek bir sistemi çok az yaptık diyebilirim. Bir sonraki salgına hazır değiliz!” ifadeleri kullanıyor. 

2-    Sosyal medyada ismini mikrobiyolog Louis Pasteur’dan alan Pasteur Enstitüsü hakkında Fransızca konuşan bir adam ise 20 dakika boyunca enstitünün 2004 yılında korona virüsünü geliştirdiğini ve virüsle ilgili Avrupa’da aldığı patentleri anlatıyor. Bu iddiaların sahibi adam, Pasteur Enstitüsü’nün aşısını daha fazla satmak için böyle bir hamle yaptığını ileri sürdü. Milyonlarca kişinin izlediği videoda açıklama yapan şahıs aşının patentinin alındığını patent numarasıyla kamerasına gösteriyor. Bu komplo teorilerinin ardından tabiî ki Pasteur Enstitüsü'nden yalanlama geldi. 

Sonuçta bunlar bir iddia; ancak bir Türk atasözü ile cevap vermek gerekirse ‘Ateş olmayan yerden de duman çıkmaz.’
“
Bu ölümcül virüs hayvanlardan mı bulaştı (hayvanlardan bulaştığına dair henüz net bir kanıt yok) yoksa bir laboratuar üretimi mi?” olduğu üzerine dünyanın mutlaka durması lazım. 

Bir yandan korona belasını yok etmek için dünya genelinde uğraşılırken bir yandan da bu iddialar hızla araştırılmalı. 

Hatta dünyadaki ülkelerin bu iddiaları araştırmak için bu konuda ortak bir kurul oluşturması sağlıklı bir karar olacaktır.