Aşk, insanların hayatında derin duygusal ve psikolojik etkilere sahip olan karmaşık bir kavramdır. Ancak bazı durumlarda, aşkın normal sınırlarını aşarak patolojik bir boyuta ulaşabilir ve kişinin kendisine veya başkalarına zarar vermesine neden olabilir. Takıntılı öldürme düzeyinde aşk olarak tanımlanan bu durum, psikolojide "obsesif aşk bozukluğu" olarak adlandırılır.

Obsesif aşk bozukluğu, kişinin bir başkasına karşı aşırı, saplantılı ve kontrol edilemez bir şekilde bağlı hissetmesi durumudur. Bu kişi, hedef olarak seçtiği kişiye karşı yoğun bir şekilde takıntılı bir aşk duyar ve bu duygularını kontrol etmekte zorlanır. Bu takıntı, kişinin normal yaşamını etkileyebilir ve hatta tehlikeli sonuçlara yol açabilir.

Örneğin; geçtiğimiz günlerde ise Yağmur Taktaş adlı İşte Benim Stilim yarışmacısının, iddiaya göre Amerika'da eski sevgilisi tarafından öldürüldüğü konuşuluyor. Cinayetin ardından, eski sevgilinin Taktaş'ın sosyal medyadaki fotoğrafını Chucky karakteriyle değiştirdiği de konuşulanlar arasında.

Bu şekilde takıntılı düzeyde öldürme aşk genellikle kişilik bozuklukları, bağlanma sorunları ve geçmiş travmatik deneyimler gibi faktörlerle ilişkilendirilir. Kişi genellikle kendini hedef aldığı kişiye karşı aşırı kıskançlık, kontrol etme isteği ve sahiplenme arzusuyla karakterize edilen davranışlar sergiler. Bu kişi, hedef aldığı kişinin diğer ilişkilerini engellemeye veya yok etmeye çalışabilir ve hatta ona zarar verebilir.

Obsesif aşk bozukluğu olan kişiler genellikle terapi veya danışmanlık gibi profesyonel yardım almadan bu durumu yönetmekte zorlanırlar. Tedavi genellikle bilişsel-davranışçı terapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemleri içerir. Terapi süreci, kişinin bu takıntılı duygularını anlamasına ve kontrol etmesine yardımcı olabilir, böylece sağlıklı ilişkiler kurabilme yeteneğini geliştirebilir.