Osman Akdoğan

Osman Akdoğan

Ankara’ya yağmur yağarsa…

Ankara’ya yağmur yağarsa…

Kış kapıyı çaldığı şu günlerde havalar giderek soğumaya devam ediyor. Yazın dört gözle yağmasını beklediğimiz yağmurlar nihayet Ankara sokaklarına dökülmeye başlarken Başkentliye bu durum eziyetten başka bir durum oluşturmuyor. Köyümüzde yağmur yağarda o anlı şanlı topraklarımız yazın sıcağında susuz kalmış gibi suyu emer ya, nedense o istediğimiz görüntüyü şehir içinde göremiyoruz. Çünkü giderek betonlaşıyoruz ve her alanımızı asfaltlarla çeviriyoruz. Kimilerine göre asfalt güzeldir. Kimsenin ayağına çamur bulaşmaz çünkü. Peki o asfaltın üstünde biriken sular ne olacak. Yanımızdan gelip geçen araçlar şırak diye üstümüzü, başımızı batıracak…
***
Üstümüzün sulanmasıyla birlikte olay bitmiyor tabiî ki, işine yetişmeye çalışan amcamız öfkelenecek suçu aracı kullanan sürücüye bulacak, okula yetişmeye çalışıp da o sudan nasibini alan genç kardeşim, öfkesine yenilip sürücünün arkasından bağırıp çağıracak, durakta sessizce bekleyen ablamız ise o pis suyun üstüne sıçramasıyla birlikte hanımefendilikten çıkacak… Bu işin suçlusu mu hep yavaş gitmeyen sürücü olacak… Eminim ki bu olaylar kış mevsimi boyunca tekrarlanacak.
***
Bütün bu olanların sorumlusu o sürücü ağabeyimiz veya hanım ablamız mıdır? Sizi bilmiyorum; ama ben öyle olduğuna hiç inanmıyorum. Yıllardır yol kenarlarında, ortasında, kıyısında, köşesinde biriken yağmur sularından kurtulamadık gitti. Suyu tahliye edecek giderlerin yoldan yüksekte olduğunu bile gördüm. Delik deşik asfaltlarımıza diyecek bir sözüm yok zaten. Mühendislerimiz güzel işler yapmış; ama benim düşüncem bu asfalt işini galiba biraz boşlamış.
***
O zaman söz, hiç suçu günahı olmayan yöneticilerimizin. Sayın yöneticilerimiz, mühendislerimizin yapamadığı, yıllardır vatandaşların mağdur olduğu asfalt çilesine bir son verin. Avrupalı gibi bizim de asfaltımızın üzerinde yağmur sonrası tek bir damla kalmasın. O bilindik senaryolar da hiç yaşanmasın.
***
NOT: Avusturya’da yaşayan bir arkadaşımın bana oradaki sistemi anlatarak, “Avusturyalılar, yağmur yağdıktan sonra asfaltın üzerinde bir yağmur birikintisi olduğunu gördükleri anda onu telefonlarına kaydeder ve o bölgenin yöneticisinden şikayetçi olurlar” dediğini hatırlıyorum. Darısı bizim başımıza.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR