Anadolu 2
Geçtiğimiz haftalarda Anadolu adlı yazımda Anadolu’nun İstanbul’a karşı olan mücadelesini anlatmıştım. Bu haftada yazı dizimize devam ediyoruz.
Ömcelikle belirtmek istiyorum ki coğrafi konuma göre İstanbul Anadolu’nun bir parçasıdır. Ancak günümüzde geldiğimiz nokta da Anadolu ve İstanbul çok farklıdır, çok ayrılmıştır. Bunu en basit örneğiyle açıklamak gerekirse futbol ligimizde üç İstanbul takımına karşı diğer takımları belirtmek için “Anadolu Takımları” ifadesini ana akım medya tarafından dilimize yerleştirilmiş olmasıyla açıklayabilirim. Futbol gibi basit bir oyunda bile İstanbul ve Anadolu mücadelesini izlemekteyiz. Şimdi “İstanbul bizim vatanımız değil mi?” diyenler olacaktır.
Elbette İstanbul, Fatih’in bizlere emanetidir. Sahip çıkmalı, korumalı, değer vermeliyiz. Ancak İstanbul güzellemeleriyle yüzyıllardır Anadolu’nun yok sayılmasını, önemsenmemesini anlamak mümkün değildir. Bu durum yaşadığımız son felakette de değişmemiştir.
17 Ağustos Marmara depremiyle birlikte İstanbul’da büyük bir deprem olacağı uzmanlar tarafından senelerdir söylenmektedir. Bundan artık sağır sultanın bile haberi olmuştur. Ancak büyük İstanbul depremini beklerken her zaman ki gibi Anadolu yine unutulmuş, yalnız bırakılmıştır. 17 Ağustos depreminin üzerine Elazığ, Malatya, Van, İzmir gibi birçok Anadolu şehrimizde depremler meydana gelmesiyle yine yüzlerce insanımızı ihmal uğruna kaybettik. Ancak bu depremlerden sonra bile kimse çıkıp Anadolu’da büyük depremler oluyor, Anadolu için önlem almalıyız dememiştir. Dediyse bile ulusal medya olarak bildiğimiz ancak İstanbul medyası görevini üstlenmiş medyamız tarafından dile getirilmemiştir. Aksine çıkıp milyonların önüne “ Büyük İstanbul depremini tetikler mi?” tartışmalarını yapmışlardır. Onca senedir konuşmalarına rağmen İstanbul için önlem almışlar mıdır? O da ayrı bir tartışma konusudur. Günümüzde yaşadığımız felakette de değişen hiçbir şey yoktur. “ Aynı tas, aynı hamam!”
Türkiye Cumhuriyeti’nin her karışı bizimdir. Tek bir insanımızın canı tüm cihandan değerlidir. Artık İstanbul – Anadolu ayırt etmeden depreme önlemimizi almalıyız. Deprem yardım organizasyon merkezlerini sadece İstanbul’da değil Amadolu’nun tamamında etkin olarak kullanmalıyız. Doğu Anadolu’da ki depreme İstanbul’dan yardım gitmesi günleri bulurken bu tüm şehirlerimize dağılırsa en azından çevre illerden kısa zamanda destek gitmesi sağlanacaktır.
Bir kez daha yaşamını yitirmiş vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yararılara acil şifalar diliyorum. İnşallah birkez daha deprem gündemimizi meşgul etmez, büyük depremleri bile en ufak hasarla atlatmayı başarabiliriz.