Altınköy’e herkes hayran
Önceki gün gazetemizde okudum;
Türkiye’deki yabancı ülkelerin büyükelçi eşleri Altınköy’e hayran kalmışlar.
Azerbaycan, Afganistan, Irak, Pakistan, Kuveyt, Kazakistan, Özbekistan, Singapur, Malezya, Filistin, Brunei ve Avustralya Büyükelçilerinin eşleri, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin eşi Saadet Tiryaki’nin eşliğinde Altınköy'de önce kahvaltı yapmışlar.
Daha sonra eşsiz Altınköy manzarasına karşı Türk kahvesi içip, köy meydanına geçmişler.
Heyet üyeleri, burada dumanı üstünde tüten köy ekmeğinin yapıldığı taş fırını da görme fırsatı bulmuşlar.
Yel değirmenine büyük ilgi gösteren büyükelçi eşleri, son olarak Altınköy'de unutulmaya yüz tutan sanatların yaşatıldığı atölyeleri gezip, burada yapılan el emeği göz nuru ürünlerden satın almışlar.
Günün özeti ise şöyle: Büyükelçi eşleri Altınköy’e hayran kalmışlar.
Haberi okurken “Kim değil ki” dedim içimden.
Ve bir kez daha hayırla andım mimarını; Başkan Veysel Tiryaki’yi.
Ne güzel bir proje bu Altınköy.
Hem çok önemli mesajlar veriyor, hem de insanın içini ısıtıyor.
Gitmeyen, görmeyen olmuşsa çok şey kaybetmiş demektir.
Çünkü Altınköy’de ne var biliyor musunuz:
Özetle belirtmek gerekirse, bambaşka bir dünya; bambaşka bir yaşantı; geçmişteki temizlik, doğallık, alın teri, insanlık var Altınköy’de.
Ve temiz hava var, görsel güzellik var, organik besinler var, sağlıklı yapılar var…
Altınköy’ü Başkent’imize, Türkiye’mize, dünyaya kazandıran isim olan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin ifadesiyle, “Kendi çocuklarınıza sütün fabrikada üretilmediğini, patlıcanın ağaçtan koparılmadığını, elmanın toprakta yetişmediğini, yumurtanın tavuktan çıktığını, ekmeğin undan, unun buğdaydan yapıldığını göstererek anlatabileceğiniz, doğası ve doğallığı ile Altınköy” bir yıldız gibi parlıyor.
İşte büyükelçi eşleri bunları gördü, tattı, izledi Altınköy’de.
Bir kez daha takdir ediyorum Başkan Tiryaki’yi.
O temiz geçmişimizi günümüz ile buluşturduğu için.
Hem de reklamsız, sessiz sedasız…
Ama bakın, hayırlı bir iş nasıl da parlıyor; biliniyor; ilgi görüyor.
Altınköy’ü her yıl yüzbinlerce kişi ziyaret ediyor.
***
Diğer tarafta örneğin, Büyükşehir’in Gökçek dönemi projesi olan ANKAPARK’ı düşündüğümde, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum; üzülüyorum.
Tonla para yatırıldı oraya.
Sonuç?
Bilmem kaçıncı ihalede bir talipli bulundu da, 29 yıllığına işletmesi verildi.
Maddi götürü ve getirisi ortada, oraya hiç girmiyorum.
“Turist çekecek” deniyor.
Bunu diyenlere sormak isterim, Altınköy’ü ziyaret eden büyükelçi eşleri ANKAPARK’ı da ziyaret eder mi acaba?
Öyle ya, turist nerden gelecek, bu elçilerin ülkelerinden.
Öncelikle bu elçi eşlerinin ilgisini çekmeli ANKAPARK, değil mi?
Ama hiç sanmıyorum.
ANKAPARK’ta oyuncağa mı binecek büyükelçi eşleri; ne yapacak?
Geçmişimizden günümüze bize has, neyi bulacak da tadacak ANKAPARK’ta?
Ne zaman Altınköy’ü görsem, duysam, ANKAPARK’ı aklıma getirmeden, öfkelenmeden edemiyorum, affedin.
Ortada öyle büyük bir israf ve hamasi palavra var ki, ülkem ve milletim adına sinirlenmemek ne mümkün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.