Mekke Hicaz’ın ortasında özel bir şehirdir. Çünkü burada yeryüzünün ilk mabedi Allah’ın evi Kâbe vardı. Mekke şehri özel seçilmiş Peygamberimizin de doğup büyüdüğü yerdir. Mekke’de sadece Kâbe yoktu. Burada Arafat, Müzdelife ve Mina vardı. 

Şimdi buralarda Müslümanlar ibadet yapıp hac vazifelerini yerine getiriyorlar. Mekke halkı İslam gelmeden önce cahiliye devrinde yaşıyorlardı. Peygamber Efendimiz (S.A.V) doğmadan önce birçok peygamber gelip geçmiş ve İslam’ı onlarda tebliğ görevini yerine getirmişlerdi; ancak peygamberler Allah’ın emriyle vefatlarından sonra dinleri bozuldu ve bütün insanlar putlara tapmaya başladılar ve birçok dinler ortaya çıkardılar. Allah’ın yolundan gidenler elbette ki vardı. Bunlar Hz İbrahim’e inananlara Hanif denirdi. Allah’a ortak koşmayan sadece her şeyin Allah’tan geldiğine inanırlardı. Bir nevi İslam dini gibi bizler biliriz ki insanlığın başlangıcı olan Hz Âdem (A.S) ondan sonra birçok peygamberler gelip geçmiştir. Birçok zor hadiseler imtihanlar geçirmiştir. Allah onlara insanların kaldıramayacağı ağır yükler yüklemiştir. Onlar peygamberlerdir bu peygamberlerden biriside Hz. İbrahim (A.S) babası Azer bir Put imalatçısıydı imal ettiği putları oğluna verir ve pazara gönderirdi. Hz İbrahim’de putları kötülediği için hiçbiri satılmazdı. Hz. İbrahim eline geçirdiği bir balta ile putları kırarak baltayı en büyük putun boynuna astı. Soranlara da; “Belki bunu şu büyükleri yapmıştır” dedi. Bunu yapan ise Hz. İbrahim’di o putlardan ne fayda nede zarar geldiğini göstermek için böyle bir şey yapmıştı.

Hz İbrahim (A.S) Hacer annemiz ile oğlu İsmail ’ide yanlarına alarak Cebrail (A.S) ile Mekke’ye geldi. Cebrail (A.S) ey İbrahim aileni buraya iskân et dedi. Hz İbrahim de “burası ne Ziraat’a uygun ne de hayvancılığa elverişlidir” deyince Cebrail (A.S) evet öyledir; fakat burada senin oğlunun neslinden Ümmi Peygamber çıkacak en yüce tevhit onunla tamamlanacak buyurdu. Hz İsmail ve Hacer annemizi Mekke’ye bıraktı ve orada ne bir su vardı ne de yiyecek. Hz. Hacer annemiz Safa ve Merve tepeleri arasında su bulmak ümidi ile yedi defa gitti geldi oğlunun yanına döndüğünde Hz İsmail’in topuğunu vurduğu yerden su çıktı bu su ise zemzem suyu idi. Hz İsmail’in Mekke’ye gelmesi böyle olmuştur. Ümmi Peygamberler Cenabı Allah tarafından Mekke’ye getirmişlerdir. Kâbe’yi inşa eden Hz İsmail ve Hz İbrahim’dir. Peygamber efendimiz doğmadan önce kadınlar değer görmüyor bir “mal” gibi görülüyor, kız çocukları ise diri diri toprağa gömülüyordu zengin olan fakiri eziyordu. Hz Peygamber Efendimizin doğumu ile haller değişmiyor ne zaman ki peygamberlik geliyor o zaman Peygamberimiz tebliğ görevini yerine getiriyordu. İslam’a girenler çoğalıp haller güzelleşiyordu. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz şöyle buyuruyor; Rabbimiz ben çocuklarından bazısını senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanına ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimizi namazı dosdoğru kılmaları için böyle yaptım sende insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettirir, onları ürünlerinden rızıklandırır umulur ki şükrederler. Allah’ın rızkı hiç şüphesiz boldur; ama insanlar bunu bilmezler. Yaptığımız ve yapacağımız tüm işlerden biz insanlar sorumluyuz. Bizler Peygamberler gibi olmasak ta güzel ve daha hayırlı işlerde çabalamalıyız. Bizler cahiliye devri gibi yaşamayalım dinimizi anlayalım Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okuyalım. Ahirette pişman olmayalım pişmanlık sadece bu dünya da pişman olup Allah’tan af dileyelim. Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerimize olsun. Selam ve Dua ile.