Allah'ın İnsanlığa Büyük Lütfu Hz. Peygamber (S.A.V)
"Yüce Rabbimizin bizlere rahmet elçisi olarak gönderdiği hatemül enbiya yani Peygamberlik zincirinin son halkası sevgili Peygamberimiz, dünyaya teşrifleri Hicri takvime göre belirlenmiştir. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) dünyaya gönderilmesi Allah'ın insanlığa en büyük ihsanı ve lütfudur, çünkü onun gönderilişi alemlere rahmet, insanlığa kurtuluş kaynağı olmuştur.
Hak ile batıl, doğru ile yanlış, iyi ile kötü, onun yol göstericiliği sayesinde anlaşılmış, cehalet bataklığında kirlenen zihinler günah ve zulümle kararmış gönüller, onunla aydınlanmış ve huzura kavuşmuştur. Hz. Peygamber'in rehberliğinde, tefrikanın yerini birlik, beraberlik ve kardeşlik; zulüm ve haksızlığın yerini adalet; ayrımcılığın yerini eşitlik; neme lazımcılık ve bencilliğin yerini yardımlaşma ve dayanışma almış, insani ve ahlaki değerler benimsenmiştir.
Kadınlar, onun sayesinde aşağılanmaktan, ikinci sınıf insan muamelesi görmekten kurtulup toplumda saygın bir konuma yükselmiştir. Zayıf, muhtaç ve kimsesizler, yetim ve öksüzler, onun merhametiyle şefkat görmeye başlamıştır. Yüce Allah, insanlık için eşsiz bir lütuf ve büyük bir nimet olduğunu bildirmektedir. Andolsun Allah, müminlere kendi içlerinden, onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur.
Oysa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler. Kuran-ı Kerim'de, 'Muhakkak ki sen yüce bir ahlak üzerindesin' buyrularak sevgili Peygamberimizin ahlakı övülmüş. Andolsun ki, Rasulullah'ta sizin için Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için mükemmel bir örnek vardır, buyrularak onun hayatı bizlere en güzel örnek olarak sunulmuştur.
Yüce Allah'ın bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı, Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdiği sevgili Peygamberimizi, canımızdan, anne ve babamızdan, çocuğumuzdan ve bütün insanlardan daha çok sevmeliyiz. Bu sevgi ve bağlılığımız, imanımızın ona karşı vefakarlığının, kadirşinaslığımızın bir gereğidir. Ayrıca Hz. Peygambere uymalı, emirlerini yerine getirmeli, yasakladıklarından da kaçınmalı ve yolundan gitmeliyiz. Nitekim Kuran-ı Kerim'deki, 'Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.' buyurulmuştur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.