Şule Erciyas

Şule Erciyas

Allah’a şükreden kul olabilmek

Allah’a şükreden kul olabilmek

Bizler ibadeti ahlakı, şükrü insanlığa dair her şeyi peygamberimizden öğrendik elbette ki en önemlisi ise Allah’a ve verdiği nimetlere şükürü Peygamber Efendimizden öğrendik.

Allah’ı ve Peygamberi anmak onlara gönülden bağlanmak insanlar için çok büyük mutluluktur. Peygamberimiz Rabbimize olan şükrünü en güzel şekilde yerine getirmiş, bizlerde inşallah Peygamberlerin yaptığı gibi şükürlerimizi yerine getirmeye çalışalım. 

Peygamberimiz (S.A.V) geceleri kalkar ve ibadet ederdi, uzunca bir huşu içerisinde kıyamda dururdu, gözyaşları içinde secdeye kapanırdı. Gönülden Allah’a yakarışta bulunurdu.

Onun bu haline şahit olan Hz. Aişe annemiz, ‘‘Ya Rasullullah! Rabbim geçmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışladığı halde niçin bu kadar ibadet ediyorsun’’ diye sordu.

Allah Rasulü değerli eşinin bu sorusuna nice anlam ve ibadetlerle dolu şu cevabı verdi: ‘‘Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı Ey Aişe’’ dedi.

Allah Rasulü şükrünü ve Allah’a olan sevgisini en güzel şekilde yerine getirmişti. Bizler de Peygamber Efendimizin yaptığı gibi yapmaya gayret edelim.

Bizler yaşadığımız yerlerin güzelliğini, nimetlerini bazen fark edemiyoruz. Dünya meşgalesine salıp gidiyoruz oysa ki baktığımızda ve düşündüğümüzde sahip olduğumuz nimetleri bize vereni hatırladığımızda içinden çıkamayacağımız hallere giriyoruz.

Aklımızın bile erişemediği anlayamadığı bir halde oluyoruz. Bunlara baktığımızda 4 mevsimin her anını farklı türden yaşıyoruz. Ağaç, su, toprak ve daha birçok örnekleri olduğunu görüyoruz. Rabbimizin bize vermiş olduğu nimetlere ne kadar çok şükretsek azdır.

Lokman Suresinde; ‘‘Kim şükrederse kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye layıktır’’

Şükür, Allah’ın emaneten verdiği nimetlerin kadrini bilmektir.
Şükür, arzu ve isteklerin hırs ve tamahın esir olmaktan kendimizi koruyabilmektir.

Şükür, yaratılış gaye ve hikmeti doğrultusunda yaşamının bir göstergesidir.

Şükür, yapılan iyiliğe kör ve sağır kesilmemektir. Sadece varlığın kıymetini bilmek değil yokluğunda sabır göstermektir.

Rabbimiz bize şöyle bildirmiştir, “Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım, nankörlük ederseniz gerçekten azabım çok çetindir”

Şükür etmek sadece dille olmaz, asıl şükür her nimeti Allah’ın razı olacağı şekilde değerlendirmektir.

Şükürlerimizi kalbimizi arındırarak kin ve nefreti yok ederek temizleyerek şükür ederiz. Zihnimizin şükre Allah’ın yüceliğini tefekkür etmektir. Dilimizin şükrü ise Allah’ı zikretmektir. Bedenimiz şükrü Allah’ın rızası doğrultusunda yaşayıp ve ibadetlerimizi en güzel şekilde yerine getirmektir.Malımızın şükrü, sadaka ve zekât vererek ihtiyaç sahiplerine infakta bulunmaktır. İlmimizin şükrü, öğrenci yetiştirerek ardımızda kalıcı eserler bırakarak insanlığa faydalı olmaktır.

Bizler bu bilinçle bu şuurda yaşamaya gayret edelim. İnsanlığın en güzel şükrünü en güzel şekilde yapalım. Allah’ın razı olduğu kullardan olmaya çalışalım.

Bizler Peygamber Efendimizi örnek alalım ve şükürlerimizi artıralım. “Allah’ım seni anıp zikretmek, nimetlerine şükretmek sana en güzel şekilde kulluk etmek için bizlere yardım et ” 

Hayırlı Cumalar Selam ve Dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR