ALLAH başka dert vermesin!
Tek derdimiz seçim mi gerçekten?
Acımızın üzerinde siyaset yapıyorlar. Acımızın üstünde tepiniyorlar. Birliğe, beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde bile acımızı kullanıyorlar. Gidecek başka bir memleketimiz yok. Ülkemizin dört tarafı acı doldu.
Analar, babalar, çocuklar, bebekler, abiler, ablalar… Hepsi bir bir göçük altında kaldı. Şehirler yok oldu. Enkaz yığınlarından başka elimizde hiçbir şey kalmadı. Etrafımız toz bulutlarıyla kaplandı. Gözümüzün önünü dahi göremedik. Derdimiz bir can daha kurtarmaktı ama bir o kadarına da yetişemedik. Bu ülke toplu ölümleri, toplu cenaze gömülmelerini gördü. Bir ismimiz yoktu mezar taşımızda, bir numaramız vardı. 100’ler 200’ler yazıldı bir bir taşlarımıza. Anlatana kolay, yaşayana zor derlerdi ya artık anlatana da yaşayana da kalana da zor. Bizim başımıza gelmedi diye kimse sevinemiyor mesela. Ben yaşıyorum diye kimse ağzını açamıyor.
Bizler yardımlaşma ve dayanışma ruhu güçlü olan bir milletiz fakat yardımlaşmamızı ve dayanışmamızı yaparken dahi insanlığımız gösterişin himayesi altına giriyor. Sahi kime neyi ispatlamaya çalışıyoruz? Kimiz, neyiz hala farkında değiliz. Sanıyoruz ki başkasına yapıyoruz ama ne yaparsak kendimize yapıyoruz ve gösterişlerle yol alabileceğimizi düşünüyoruz.
Bazen aklımın yetmediğini düşünüyorum gördüklerim ve duyduklarım karşısında. Bizlere sunulan ve gerçek olanı ayırt edemediğimiz durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Kimin doğru yaptığını, kimin doğruyu anlattığını maalesef ki kestiremiyoruz. Yaşadığımız zor günleri fırsat bilip bu durumda dahi amacımız bir sese, nefese ulaşmak olduğu halde asılsız ihbarlarla çevrildi her yanımız. İnsanlığımızı ne zaman kaybettik? Biz ne ara bu kadar küçüldük? Ülke gündemi bir ayran misali çalkalanıyor. Siyaset her köşeden MERHABA diyor ve insanlar da buna HOŞ GELDİN diyerek eşlik ediyor. Sahi tek derdimiz bu mu? ALLAH BAŞKA DERT VERMESİN!
İnsanlar ölüyor! İnsanlar bir bir ölüyor hem de şu an hala nefes alırken! Milyonlar kurtulurken hayaller, hayatlar da aynı oranda yıkıldı. Umutlar moloz yığınlarının arasında kaldı. Yıkılan her evin köşesinde ‘Bizim de hayatımız vardı’ sözleri dolandı. Mutluluktu tek derdimiz ama elimizde acıdan başka bir şey kalmadı.
Diyeceğim şu ki Allah hepimize akıl fikir versin! Şu durumda dahi siyaseti bünyemizde taşıyarak, acılarımızın üzerini bir yorgan gibi örtmeye çalışıyoruz! Enkazdan kurtulan sımsıcak kalplerin umudu dolaşsın isterdim sokaklarda siyaset yerine ama görüyorum ki siyasetin kol gezdiği bu ülkede acılar bile siyasileştirilirmiş. Bir çocuğun merhameti sarsın dört bir yanımızı. ‘Ben almayayım diğerlerine de kısmet olsun’ diyen o çocuğun umutları sarsın çevremizi. Zira ben bu coğrafyanın iyi insanından daha iyisini görmedim. Fakat ben bu coğrafyanın kötü insanından daha kötüsünü de görmedim. Şu an oturup düşünmenin vaktidir. Şu an yaptıklarımızı, yapacaklarımızı ölçmenin vaktidir. Hayat kısa ve hızlıca akıp gidiyor. Bu durumda dahi siyaseti kolumuza takabiliyor ve seçim ne olacak diye dert edebiliyorsak… Ne diyeyim Allah başka dert vermesin!