Alkol bağimlılığı
alkol genel olarak sarhoşluk yapıcı madde olarak bilinen renksiz, kokulu ve acı bir sıvıdır. Pek çok çeşidi olan alkolün etanol denileni içki olarak tüketilmektedir.
Ülkemizde 17 milyona yakın insan alkol kullanmakta iken Dünyada yaklaşık 76 milyon kişi alkol bağımlısı ve 3,3 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Alkol ilk kullanım yaşı 11’e düştüğünü, bununda ileriki yaşlarda bağımlı olma ihtimalini artırmaktadır.
Alkol bağımlılığı kişinin ruh ve beden sağlığını ve aile yaşantısını etkiliyor ve alkol alma isteğini durduramaması ile ortaya çıkan ömür boyu suren bir hastalıktır. Vücudun tüm sistemlerine özelliklede sinir sistemine ve karaciğere zarar verir.
Alkol tüketim sorunları zaman içerisinde öncelikle kişinin en yakın çevresinde hissedilmeye başladığından aile bireyleri en çok etkilenen ve zarar gören gurubu teşkil eder. Sinirlilik, tahammülsüzlük, savurganlık, eve geç gelme, uykusuzluk, kişinin evine ve işine ayırdığı zamanda azalma, unutkanlık gibi sorunlar oluşmaya başlar buna bağlı olarak aile içi şiddet, geçirimsizlik ve yuvanın dağılmasına neden olmaktadır. Yine alkolün tesiri ile ev ve iş yerinde yanlış kararlar vermek, işini ve itibarını kaybetmek, alkollü araç kullanımı sonrası kazalara sebep olmalar, yangınlara sebep olmalar gibi alkol insanı suça teşvik etmektedir.
Alkolün kısa vadede zararları;
Karar verme ve hareket etme yeteneklerinde bozulma, baş ağrısı, damarlarda ani genişleme, koku alma duyusunda azalma, ağız kuruluğu, tat alma duyusunda bozulmalar, ağız içi enfeksiyonlar, çeşitli diş eti hastalıklar, öksürük gibi.
Alkolün uzun vadeli zararları;
Göze giden sinirlerde tahribat sonucu kör olma, beyin hücrelerini öldürmesi, kalpte ritim bozukluğu ve damarda kireçlenmeye sebep olması, mide ve yemek borusunu tahriş eder, sık kusma ile birlikte mide içeriğinin akciğerlerine kaçması sonucu tüberküloz olmasına nedendir, karaciğerin yağlanmasına neden olur
Alkol kullanımı neticesinde aile içi tartışmalar, kavgalar ve aile içi şiddet çocukların hayatı boyunca ezilmelerine neden olmaktadır. Çocuklar anne babalarından gördükleri bu alışkanlığı ilerleyen hayatlarında tekrarlama alışkanlığı göstermektedir. ÖZELLİKLE 18 YAŞ ALYI ÇOCUKLARA ANNE BABA OLARAK İYİ BİR ROL MODEL OLALIM