Bu yazdıklarım dost kalemidir. Anlamak isteyen beni dost, anlamak istemeyen zaten düşman beller. 
Fakat tedbir alınmaz ise, 
Gereği yapılmaz ise, 
Ne yazık ki gün gelecek; ben söylemiştim diyeceğim... belki de bu hayatta haklı çıkmak istemediğim tek şeyle yüzleşeceğim. 
AK Parti Teşkilatların büyük kısmı gerçeği gizleyerek kendilerini kandırıyor. 
Hizmet etmek yerine, yapılan hatalarla  sürekli yerel hizmetlerde halkı partiye karşı kışkırtıp,düşman oluşturuyor. 
Yapılan sayısız, verimsiz, düşüncesiz sonuçlar karşısında; bu insanlar AK Partili mi? Yoksa Ak Parti düşmanları tarafından içeri sızmış birileri mi diyesimiz geliyor. 
Uzun bir tatilin içinde araştırmacı bir gazeteci olarak birçok il gezmiş oldum. 
Gözlerimle gördüklerim, dinlediklerim, sezdiklerim karşısında teşkilatın tabandan tavana ciddi bir elden geçirilme sürecine girmesi gerektiğidir.
Mağdur edebiyatı oluşturmak ile mağdur oluşturup adresi AK Parti olarak göstermek, ya da faturayı direk AK Partiye kesmek sızmış olan FETÖ zihniyetinden başka bir şey değildir. 
Bugün yaşanılanlar garip bir halin dışa vurumudur. 
Bakan Polatlı'da tarım çiftçilerini gezmek yerine Urfalı işçilerin bulunduğu çadıra gidip; bunlar size iyi davranıyor mu? diyorsa bulunduğu yerdeki kişiler siz hemşerilerinizi mi sormaya geldiniz? Yoksa çiftçilerin derdini mi dinlemeye geldiniz? diyorsa Bu duruma kadar getirip halkı büyük bir tartışmanın içine sokuyorsa....
Söylentide olsa, yaşanmışta olsa adres birileri tarafından AK Parti olarak gösteriliyorsa ciddi bir sıkıntı bilerek ya da bilmeyerek oluşturulmak isteniyor.
Ankara sınırı ile Konya sınırında bulunan bir kaç köyden biri olan Hacıömeroğlu köyüne gidiyoruz. Derme çatma asfalt denilen bir yolda ilerliyoruz, birden asfalt bitiyor o köylerden geçip sülüklü tarafına geçerken,bir kaç kilometre sonra derme çatma asfalt tekrar başlıyor, bu garip durumu sorduğumuzda Polatlı Belediyesi 'bizim sınırımız burası' diyor, yolu buraya kadar getiriyor, Yunak Belediyesi 'bizim sınırımız buraya kadar' diyor, peki nerdeyse üç köyün mağdur edildiği bu durum karşısında faturayı bizzat belediyeler hükümete kesiyorsa....
Oradaki halk belki bir belediye başkanı kadar uyanık değil ama, bir belediye başkanı yüzünden mevcut iktidardan uzaklaşma eğilimi oluyorsa....
Sıkıştıklarında elimizden anca bu kadar geliyor deyip omuz silkiniyorsa....
Bu güne kadar tulum çıkarmış bu Kürt köyleri; 'biz Kürt köyleri olduğumuz için mi mobbing uygulanıyor sorusunu soruyorlarsa....belediyeler sorduruyorsa...
 Belki birileri gibi masa başında otursaydım, bugün yazacaklarım güllük gülistanlıktı. Fakat sıcak koltuklardan kalkmayı deneyenler yerel hizmetlerin soğuk yüzüyle karşılaşırlar. 
AK Parti her ne kadar her kesimden oy alan bir parti olsa da, taşra ve kırsal kesimin sınırsız desteği sınırlı desteğe dönüşme yolunda. 
Unutulmamalı ki AK Partiyi istemeyenler  14 yıllık bir serüven artık bitiyor diyebilmek için, bundan önceki partileri emsal gösterme gibi bir becerileri var. 
Şuan yerel hizmetlerin silkinip kendisine gelmesi, AK Parti bitiyor diyenleri yanıltacak çalışmalar içerisine girilmesi gerekmektedir.