Aile kurumu yok oluyor… Büyük plan işliyor mu?
Aile, toplumun atom çekirdeğidir. Yani, nasıl ki maddenin proton ve nötrondan oluşan ve en önemli parçası olan atom gibi, aile kurumu da anne ve baba ile birlikte en önemli unsurdur. Aile bir kurumdur ve tüzel kişiliği vardır. Aile, sözleşme ve ahde bağlı olarak oluşturulan bir birlikteliğin oluşturduğu kurumdur. Aile kurumu, toplumun çekirdeğidir.
Ülkemiz, tüm toplumlar gibi aile kurumuna önem veren ve yaşamın en önemli parçası olarak gören bir ülkedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 istatistiklerinde ülkemizde aile yapısında meydana gelen değişiklikleri yayınladı. Sonuçlar ciddi bir durum işaret ediyor ve acil bir plan çerçevesinde kısa, orta ve uzun vadede tedbirler alınması gerekmektedir.
2023 yılında 15 yaş üstü nüfus 67 milyon olarak belirlenmiştir. Bu nüfusun içinde:
- Evli olan kişi sayısı 41 milyon,
- Hiç evlenmemiş ve yalnız yaşayan kişi sayısı 19 milyon 200 bin,
- Boşanmış kişi sayısı 3 milyon 200 bin,
- Eşini kaybetmiş kişi sayısı 3 milyon 700 bindir.
2023 istatistiğine göre, 41 milyon kişi, toplam nüfusun %62'si bir aile içinde yaşarken, 26 milyon kişi (%38'i) yalnız yaşamaktadır.
TÜİK istatistikleri, 15 yıllık projeksiyona dayanarak yayınlanmaktadır. Yani her 15 yılda bir veri güncellemesi yapılmaktadır.
2008 yılı verilerine bakıldığında ise:
- 52 milyon 600 bin 15 yaş üstü nüfus içinde,
- Evli olan kişi sayısı 33 milyon 800 bin,
- Hiç evlenmemiş ve yalnız yaşayan kişi sayısı 14 milyon 600 bin,
- Boşanmış kişi sayısı 1 milyon 400 bin,
- Eşini kaybetmiş kişi sayısı 2 milyon 800 bindir.
2008 istatistiğine göre, 33 milyon 800 bin kişi, toplam nüfusun %64,7'si bir aile içinde yaşarken, 14 milyon 600 bin kişi (%33,3'ü) yalnız yaşamaktadır.
2008'den 2023'e kadar olan süreçte, 15 yaş üstü nüfusun 52 milyon 600 binden 67 milyona çıktığı görülmektedir, yani bu dönemde %28'lik bir artış gözlenmiştir. Aynı dönemde, evli nüfus 33 milyon 800 binden 41 milyona çıkmıştır. Bu artış hızı %21,5 olarak gerçekleşmiştir ki, bu genel nüfus artış hızına uygun bir aile artış hızı değildir. Eğer genel nüfus artış hızı olan %28 oranı yakalanmış olsaydı, evli nüfus sayısı 43 milyon olması gerekirdi. Aynı dönemde, bekâr ve hiç evlenmemiş nüfus arasındaki fark tersine artmıştır. Hiç evlenmemiş nüfus, 2008'de 14 milyon 600 bin iken, 2023'te %31 artarak 19 milyon 200 bin olmuştur ki, bu genel nüfus artış hızından fazladır.
Genel anlamda incelendiğinde, yalnız yaşayan insan sayısında artış hızı gözlenmektedir. Ayrıca, boşanma ve yaşlılığa bağlı ölüme bağlı yalnız nüfus artışı da yukarı doğru bir ivme göstermektedir.
Ülkemizdeki genel aile hane halkı nüfusu, 2008 ile 2023 arasında ortalama 4,0 kişiden 3,19 kişiye düşmüştür. Bu oran, Ankara dahil batı illerine yaklaştıkça 2,19'a kadar düşmekte; doğu illerinde ise şimdilik 4,00 ortalama devam etmektedir.
1933 yılında Atatürk'ün hane başına altı çocuk hedefi olduğu dönemde, günümüzde sayın Cumhurbaşkanımızın 3 çocuk hedefi dahi ulaşılamaz durumdadır.
Aile yok oluyor. İstatistik verileri çok vahim bir tablo göstermektedir. Bu artış hızı devam ederse, günümüz ekonomik ve sosyal bozukluklar neticesinde 2030'larda hane halkı sayısı ortalaması 2008'deki 4,00'dan batı illerinde 1,50'ye; ülkemiz ortalamasında ise 2,00'e gitmektedir. Lütfen dikkate alın, yetkililer derhal önlem almalıdır. Saygılarımla.