Ahlaksızlığa Dur Demek…
Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de bir ayette şöyle buyuruyor “Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.” (Araf Suresi 179. Ayet)
Rivayet odur ki dönemin önemli ulemalarından Osmanlı’da Şeyhülislamlık vazifesinde de bulunmuş olan Zembilli Ali Efendi’nin evinin bahçesindeki bir sohbet esnasında yakın bir arkadaşıyla aralarında şöyle bir diyalog geçer:
“- Hocam, en çok hangi kuşları seversiniz?
- Ben sadece kuşları değil, bütün hayvanları fazlasıyla severim.
- Peki, hocam, insanlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- İnsanları da severim; ama hepsini değil. Hayvanların hepsi sevilmeye lâyık oldukları halde, insanların hepsi sevilmeye lâyık değildir. Bazı insanlar davranışlarıyla hayvanlardan daha aşağı düşerler.
- Sizce insan mı hayvandan üstün, yoksa hayvan mı insandan?
- İnsanlar hayvandan üstün yaratık olmalarına rağmen, hayvanların da insandan üstün tarafları vardır. Meselâ onların içinde hiçbir müşrik ve münkir, hiçbir yalancı-dolandırıcı, hiçbir namusuz-ahlaksız, tacizci ve tecavüzcü yoktur!"
Evet, gerçekten de bu böyledir Cenab-ı Allah’ın bizlere bahşettiği eşrefi mahlûkat olarak halk edilme ve yeryüzünün halifesi olarak yaratılma şerefini insanlar tarihin birçok döneminde hayvandan aşağı bir seviyeye inerek kaybetmişlerdir. Kuran’da insanlara ibret olsun diye indirilen birçok kıssa insanoğlunun ahlaki yapısının bozulması ve bu bozulma karşısında sessiz kalınması Rabbimizin o kavmi toplu şekilde helak etmesiyle bitmektedir. Âlemlerin Rabbinin Efendimize (sav.) müjdesidir ki onun ümmeti kıyamete kadar toplu olarak helak edilmeyecektir! Zaten Kuran-ı Kerim’de ibret alalım diye önümüze konulan kıssalarda ki ahlaksızlığın misliyle fazlası bugün yaşanmaktadır. Ve büyük bölümüyle özgürlüklere saygı parantezinde bu ahlaksızlığı göz yumulmakta ve çanak tutulmaktadır.
Ramazan’da artık oruç tutmayanın oruçluya değil oruçlunun oruç tutmayana karşı saygı göstermesi gerektiğine doğru evrilen özgürlükler süreci bugünde bin yıldır İslam’la yoğurulmuş Türk yurdu Anadolu’da ahlaksıza saygı göstermek gerektiği gibi bir algıyla devam ediyor! Bu yurt Müslüman Türk’ün yurdudur! Ahlak ve fazilet tohumlarıyla yeşertilen Anadolu bir grup ahlaksızın tasallutuyla özgürlüklere saygı mavrasının kurbanı edilemez! Ey Müslüman Türk Milleti! İçinde gece namazı kılanların olduğu Lut (as.) kavminde sadece eş cinseller değil onların yaptığına karşı ses çıkarmayanlar da helak olmuştur! Rabbimiz bize “emri bil maruf nehyi anil münker” yani iyiliği emretmeyi kötülükten nehyetmeyi emir buyurmuştur. Bu ilahi emir çerçevesinde hepimiz kendimize çeki düzen vererek tabiri caizse Müslüman mahallesinde salyangoz satılmasına müsaade etmemek mecburiyetindeyiz!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.