Yeni yasama yılı açıldı. Meclis'in gündemi bir hayli yoğun. En dikkat başlık ise Kuzey Irak'taki gayrimeşru referandum. Türkiye ve dünya gündemini meşgul eden bu gayrimeşru referandum daha da gündemde yer tutacak gibi görünüyor. 
Devlet Bahçeli, dün yeni yasama yılının ilk MHP grup toplantısında bu gayrimeşru referandum ve Barzani için ayrı bir yer ayırdı. Bahçeli, bölgeyi ateş çemberine çevirmeye çalışan Barzani'ye sert tepki göstererek, "Türk milletine parmak sallatan varsa o parmağı eliyle birlikte gövdesine kadar kırarız" dedi ve ekledi:  
"Irak'ın toprak bütünlüğü bozulursa 1926 Ankara anlaşması başta olmak üzere uluslararası anlaşmalardan doğan bütün haklarımızı kullanmalıyız. O zaman geldiğinde tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak 81 Düzce'den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır. Türkiye'nin her ihtimale hazır olması tarihi önemdedir. Bir gece ansızın gelmek Türk milleti için mesele değildir, hiç de zor olmayacaktır.
Bunların vanalarını kapatmak helali haktır."

Nitekim bu haklı bir istektir. İşgal ve baskı altındaki Türkmen yurtlarının bu işgalden kurtarılması gerekmektedir. Sayın Bahçeli'nin "82 Kerkük, 83 Musul" sözleri yerinde bir taleptir. Türkmen yurtlarını baskı altına alarak orada bir sözde referanduma gitmek en büyük ihanettir. Türkiye'deki Türkler, Türkmen yurtlarında kalan soydaşlarıyla artık daha yakın olmak istemektedir.  

Bugün Kuzey Irak'ta İsrail güdümünde, Batı'nın hegemonyası altında bir devlet kurmak istiyorlar. Daha sonra ise sıra Suriye'ye gelecek daha sonra ise İran ve Türkiye. Onun için biline ki o gayrimeşru referandum tanımak mümkün değil, hatta imkanı yok.

***

Geçtiğimiz hafta Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur ile bir araya geldim. İsrail eliyle Kuzey Irak'ta yapılmak istenen oyunla ilgili çarpıcı ifadelerde bulundu. 
Öznur, İsrail ile Barzani arasındaki kirli ilişkinin 60 yıl önceye dayandığını belirtti. Öznur, baba Barzani'nin 50 yıl önceki şu itirafını da hatırlattı: “Kim bize para silah destek verirse biz onların uşaklığını yaparız."

Öznur, Barzani ailesinin birçok ferdinin İsrail pasaportu taşıdığını da açıklayarak, "İsrail Pasaportu taşıdıkları Kürt çevrelerinde açıkça dile getirilmektedir. Kürt  siyasî çevrelerinde bunlar  isim isim açıkça bilinmektedir" dedi. 

Barzani ailesinin bölgede oluşturmaya çalıştıkları tehlikeye dikkat çeken Öznur hükümet yetkililerimize şu taleplerde bulundu: Türkmen bölgesi Telafer'den Irak'la ilişki için Ovaköy sınır kapısı artık açılmalıdır. Kesinlikle  her türlü  ekonomik ambargo uygulanmalıdır. Barzani’nin petrol ihracına engel olunmalıdır. Ankara'daki I-KDP temsilciliği derhal kapatılmalıdır ve temsilciler sınır dışı edilmelidir. Türkiye askeri seçeneklerde her şeyi düşünmeli ve gerekirse Irak’ın kuzeyine Habur’dan girip, Kerkük’ten çıkmalıdır.  Türkmenlere silah desteği dahil her türlü destek açıkça verilmelidir. Türk devleti Türkmenleri yalnız bırakmamalıdır.