Batı’nın bitmek bilmeyen Türkiye düşmanlığına her geçen gün yenileri ekleniyor. Bu düşmanlık artık Türkiye’nin başkomutanına kadar uzanacak boyuta ulaşmış durumda. Her türlü hile ve oyuna başvuran batının son günlerde dilinden düşürmediği önemli bir konu var. NATO’nun Türkiye’ye müdahale etmesi noktasında çok ciddi çağrılar yapılıyor.

Türkiye’nin son birkaç yılına bakacak olursak, bu ve benzeri söylemlerin çoğunu FETÖ’cülerin dillerinden duymuştuk. NATO’nun Türkiye’ye müdahale edeceğine yönelik çağrılarda aslında etmeli” çağrıları gizliden gizliden veriliyordu. Türkiye’ye diz çöktüremeyişin acısını ancak böyle alabilirlerdi. Tüm şer odaklarıyla ittifak yaparak Türkiye’ye ders vermeye çalışıyorlardı.

Farkındaysanız uzun bir zaman diliminde dünya üzerinde bulunan küresel güçlerin, kendi etrafında bulunan çevreleri bu amaç doğrultusunda provoke ettiğini çok iyi gözlemleyebiliyoruz. Bu alçak çağrılar çok fazla dikkate alınmadı ve bir beklenti gibi hezeyan gibi değerlendirildi.

15 Temmuz gecesinden başlayarak şuan geldiğimiz tarihe kadar yaşananları iyi analiz etmemiz gerekiyor. Avrupa Birliği’nin aleni Türkiye düşmanlığı propagandası yürüttüğü bir dönem içeresinde “NATO ile terbiye etme” diye adlandırılabilecek bir söylemi birileri alttan alttan pişiriyor.

Suriye’nin kuzeyinde PKK’ya verilen ABD desteğinin aslında bir NATO desteği olduğu bazı kötümserler tarafından dillendirilirken, teröre karşı Türkiye'nin yanında yer alması gereken İttifak'ın, tam tersine terör örgütleri üzerinden Türkiye'yi vurduğunun altı çiziliyor.
Birileri yine düğmeye bastı. Sanki bir ortam hazırlığı arayışı içerisinde, olağan durumu olağanüstü bir durum yönünde çaba harcanıyor. Türkiye’nin batı ile istişare içerisinde bulunduğu tüm kurumların ayrıştırılması için altyapı hazırlığı yapılıyor.

Tüm bu çaba ve gayretlerin sonucunda ayrıştırma politikasıyla, Türkiye’yi tehdit etme ve hizaya getirme çabalarının olduğunu, 15 Temmuz sonrası için yeni hesap arayışı içinde olduklarını pekala görebiliyoruz. Kısa bir süre sonra bu çağrılar ve söylemler Türkiye içinde de yayılabilir.
Batı gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi. Son olarak İngiltere’de yayımlanan The Times Gazetesi’nin , “NATO'nun Türkiye'ye sesini yükseltmesinin zamanı geldi” diye yazmıştı. Bu bir ilk mesaj olarak değerlendirilebilir. NATO gibi askeri bir itiraf üzerinden Türkiye’ye baskı hazırlığı yapılıyor. Oyun çok büyük..
Terör saldırılarıyla karşı karşıya kalan ve olağanüstü hal yasaları uygulayan Türkiye’ye destek vermek yerine, 15 Temmuz işgal girişimini atlatmış bir ülkeye aba altından sopa göstermekten de çekinmiyorlar. Her türlü operasyondan umudu kesenler için geriye sadece NATO kalmış gözüküyor.

Yeni oyun ve planlara karşı hazırlıklı olalım. Batı medyasında ne yazılıp çiziliyorsa, kimi siyasetçilerin hemen diline yapışıp kalıyor. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi engellemek için terör örgütleri üzerinden cephe oluşturan ve ahlak sınırlarını zorlayan girişimlere rağmen 16 Nisan gecesi darmadağın oluşlarına hep birlikte şahitlik ettik. 
15 Temmuz gecesi büyük bir hezeyana uğrayanların, Suriye’nin kuzeyinde ne işlerinin olduğunu çok iyi okumamız gerekiyor. Türkiye’nin etrafını kimlerin çevrelemeye çalıştığına iyi bakın. 15 Temmuz’un ve 16 Nisan’ın intikamını almak için her türlü saldırı hazırlığı içinde olacaklarını unutmayın.