14 Mart Tıp Bayramı
Doktorluk, diğer mesleklere kıyasla daha çok bilgi, ilgi, incelik, kültür, duygu, düşünce ve insan sevgisi gerektirir. Kolay bir meslek olmadığı aşikar. Ama olunca da verdiği mutluluk da apayrı.
Doktorun hastası onun mesleğinin direğidir. Her başarısı mutluluk, başarısızlığı ise huzursuz getirir. Yanlışı kabul etmeyen bir meslektir. Söz konusu insan canı olduğu için daha çok bilgi daha çok tecrübe ister. İnsan sağlığı kolay olmadığı gibi doktorluk da kolay değil. Hipokrat Doktorları: 'Ağrıyı dindirmek ilahi bir sanattır.' demişlerdir. Bu söz mesleklerinin önemini ortaya koymakta.
İnsan en ufak ağrısında doktorların kapısını çalar. Onların dışında kimse yardımcı olamaz. Dertlerinin çözümü doktorlardadır. Doktorluk kutsallık abidesi bir meslektir. İnsan oturduğu yerden bunun kıymetini bilemez. Ancak işi hastaneye düştüğünde bu mesleğin ne kadar kıymet arz ettiğini görür.
Dünya tıp tarihinde Hipokrat’ın ayrı bir yeri vardır. M.Ö. 5. yy’da yaşayan Hipokrat , tedavi disiplinini felsefeden özerk bir disiplin haline getirmiş ve gözleme dayalı tıbbı kurmuştur. Doktorun hastanın yanı başında, hastayı ve hastalığı gözlemleyerek bir güç alabileceğini ortaya koymuştur. Gözlemlemek, deneylemek ve hesaplamak gereği hayata geçirilmiştir. Modern tıbbın temeli böyle atılmıştır. Kaleme almış olduğu yemin metni, mesleğin önem ve değerini, insan sevgisinin yüceliğini ortaya koyar.
Doktorlar aldıkları maaş ile değil sağlıklarına kavuşturdukları hastaları sayesinde mutlu olurlar. Onlar için kurtarılan her hasta daha çok umuttur. Ama işler her zaman olumlu gitmeyebilir. Sağlık sektöründe de yaşanan olumsuzluklar vardır. Ucunda insan sağlığı söz konusu olunca bu olumsuzluklar psikolojik olarak etkilenmelerine neden olur. Doktorlar olmasaydı hangimiz hastalığımıza çare bulabilirdik? Korkunç kazalar sonrası kazazedeye bile bakamazken doktor ise ona herkese nasıl yaklaşıyorsa o hastasına da aynı içgüdüyle yaklaşır. Hemen tedaviye başlar ve sağlığına kavuşturmak için çalışmalar sürdürür.
İnsan yaşamında bu denli olumlu katkısı olan doktorlarımız için her yıl 14 Mart gününde kutlanan “Tıp Bayramı” Türkiye’de tıp alanında çalışanların sorunlarının tartışıldığı, bilime katkılarının ödüllendirildiği bir kutlama günüdür.
Birinci Dünya Savaşı sonrası, ülkemizi pek çok köşesi gibi İstanbul da işgal edilmişti. 1919 yılı 14 Mart günü, Tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin tanınmış doktorları da katılarak, destek vermişlerdi. Bu tarih o gün bu gündür kutlanmakta olan “Tıp Bayramı”nın başlangıç günü olmuştur.
Covid salgını dolayısıyla doktorlarımızın kıymeti daha da anlaşıldığı şu günlerde onlara bu vesile ile teşekkürlerimi sunar, başarılarının daim olmasını dilerim.