Zikir: Allah’ı Çokça Anmak
Zikir, sürekli Allah’ı hatırında tutmak ve devamlı yüce yaratanın gözetiminde olduğu bilincinde olmaktır. Zikir Allah’ı anmak üzere yapılması veya söylenmesi tavsiye edilen hamt dua tesbih ve ibadet gibi söz ve fiillerdir. Zikir Allah’ın varlığının, birliğinin ve sonsuz kudretinin delili olan pek çok konuyu düşünmek ve tefekkür etmek demektir. Allah’ı zikretmek kalbin gıdası derdinin şifası ve kurtuluş vesilesidir.
Allah’ın en güzel isimlerini zikretmek onun ismini azametinin farkına vararak tekrar tekrar dillendirmek Gönül’e ve zihne yerleştirmektir. Zikir mümin kalplerin neşesi ıstıraplı gönüllerin huzur kaynağıdır. Bilin ki kalpler ancak Allah’ın zihni ile huzur bulur. Manevi huzura açılan kapının anahtarıdır buyurulmuştur.
Rabbi zikretmek bütün ibadetlerin özü ve aslıdır, zaten İslam’ın direği ve müminin miracı namazdan maksat ta Allah’ın zikridir, Onu hatırlamak onu anmaktır. O halde yalnız bana ibadet et beni anmak için namaz kıl Resulüm kitaptan sana vahyedileni oku namazını kıl muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette ibadetlerin en büyüğüdür, Allah yaptıklarımızı bilir ayetleri de bunun apaçık göstergeleridir. Sabah akşam Allah’ı zikrediyor olmak için sadece Allah’ı zihninde tutmak ve dil ile zikir cümlelerini tekrarlamak yeterli değildir.
Hz Peygamberin Allah’a itaat eden Allah’ı zikretmiş olur, gerçeğinden hareketle kuran ve sünnete uygun bir hayat sürmedikçe dinin vecibelerini yerine getirip yasaklarından kaçınarak rabbin ismini gönlüne nakşetmedikçe zikir kemale ermez. Zikir çeşit çeşittir lisan ve kalp ile olduğu gibi beden ile de zikir yapılır, hepsi birlikte olursa dilimizde o kalbimizde o bütün azalarımızda sadece o olursa işte zikir o zaman kemal bulur, ruha zevk olur rabbe dostluğa açılan kapı haline gelir. Yüce Allah’ı güzel isimleri ile anmak ona hamt etmek tesbihte bulunmak kuran okumak ve dua etmek dilin zikridir.
Kuran da ey iman edenler Allah’ı çokça zikredin ve onu sabah akşam tesbih edin buyuran yüce Allah zikir ile tesbihi aynı ayette zikretmiştir. Rabbine teslim olan insan gizlice yalvararak ve korkarak ve sesini yükseltmeden sabah akşam Allah’ı zikretmek sureti ile gafillerden olmamaya çalışır. Bize en güzel şekilde yaratıp başta akıl olmak üzere her türlü nimet ile donatan rabbimizi zikretmemek yani onu unutmak ise nankörlüktür, en masum ifade ile gaflettir. Yüce Rabbimiz bir ayette ey iman edenler mallarınız ve evlatlarınız sizi Allah’ı zikretmekten alıkoymasın her kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanların ta kendisidir. Ayrıca şeytan insanı Allah’ı anmaktan alıkoyar Allah Resulü bir hadisi şerifinde kim bir mecliste oturursa da orada Allah’ı anmasa da o kişi Allah’a karşı sorumluluğunu tam olarak yerine getirmemiş olur, kimde bir yerde yatar da orada Allah’ı anmazsa bu halinden dolayı Allah’a karşı sorumluluğunu tam olarak yerine getirmemiş olur.
Zikir ruhun gıdasıdır, derdin devasıdır, gönlün şifasıdır. Kalpleri doyuran ruhları yarıştıran gönülleri coşturan ibadettir. Zikir kula farkındalık uyanıklık ve şuur kazandırır. Onu gafletten vesveseden ve kuruntudan korur. İnsan zikir sayesinde takvaya erer Allah’ın rahmetini, bereketini, mağfiretini kazanmak için bizler de zikir ehlinden olabilmek dileği ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.