Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişimizden sonra 31 Mart mahalli idareler seçimleriyle birlikte ülkemizde değişen sistemin ilk yerel seçimini gerçekleştirmiş olduk. YSK’ya yapılan itirazlar neticesinde bazı ilçelerimizde ve İstanbul’da seçimlerin yenilenmesi kararı alındı. Malumunuz olduğu üzere YSK’nın verdiği kararla beraber İstanbul seçimleri 23 Haziran Pazar günü yenilenecek. Seçimler üzerine söyleyeceğim tek şey ülkemize, milletimize, dünyanın göz bebeği İstanbul’umuza hayırlar getirmesi…

Tabi ülkemiz bu kadar seçimlere kitlenmişken sistem değişikliğinden önce de sahada aktif çalışma yapan bakanlarımızın yine sahada etkin rol almasını garipsemiyor. Fakat bu sisteme geçiş sürecinde etkin yürütmenin sistemin en önemli sacayaklarından biri olacağı ve meclis dışından atanan bakanlarla beraber yürütmenin asli işiyle uğraşacağı söyleniyordu.

Ak Parti 2018 seçim beyannamesinde de bu husus şöyle dile getirilmişti: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yeni bir şahlanış dönemine gireceğiz. Bu dönemde bürokrasinin azaldığı hızlı ve etkili yönetim; ekonomik büyüme, refah ve kalkınmanın garantisi olacaktır. Hızlı karar alan, hızlı icraat ve reform yapan, etkin bir yönetim modeli oluşturacağız. Yeni sistemle Cumhurbaşkanlığı merkez teşkilatı politika ve strateji geliştirmeye, izleme ve değerlendirmeye yoğunlaşırken, bakanlıklar daha icracı ve fonksiyonel bir yapıda şekillendirilecektir. Bakanlar artık milletvekili olmayacak, dolayısıyla seçim bölgesinden çok kendi asli işlerine yoğunlaşacaklardır.“

Sn. Cumhurbaşkanımızın da yeni sistemi anlatırken birçok defa dile getirdiği bu hususun özellikle tekrarlanan İstanbul seçimlerinde çokta önemsenmediğini müşahede ediyorum. Tamamı olmasa da bakanlarımızın birçoğu İstanbul seçimleri için sahada aktif olarak rol alıyorlar. Tabi ki kendi partilerinden olan adayı desteklemeleri ona sahip çıkmaya çalışmaları olağandışı bir durum değil. Fakat garip olan yeni sitemle beraber meclis dışından atanan bakanlarımızın kendi seçim bölgeleriyle ilgilenmelerine dahi gerek kalmayacağı ifade edilirken şimdi birçok bakanımız kendi seçim bölgesi dahi olmayan İstanbul seçimlerinde aktif rol alıyorlar.

Kâğıt üzerinde kusursuz görünen tezlerde bile sahaya inildiğinde işin öyle olmadığı anlaşılıyor. Yeni sistemde de yürütmeyi daha etkin ve asli vazifesine döndüren meclis dışında olma unsuru demek ki sahada o kadar işlevsel hale getirilemedi. Tabi ki 15 milyonu aşkın insanın yaşadığı, dünyanın en önemli merkezlerinden biri olan İstanbul’u kimin yöneteceği çok önemli… Fakat ülkemizin içinde bulunduğu durum itibarıyla İstanbul seçimi kadar önemli birçok sorunu var. Bu sorunların çözümü noktasında en etkin rolü üstlenmesi gereken bakanlarımız meydanlarda seçimin nabzına yön vermeye çalışmaktansa beyannamede açıklanan ve Sn. Cumhurbaşkanımızın da açıkça belirttiği gibi kendi asli işlerine yoğunlaşmalılar.