Gerçekten son günlerde Yunanistan’ın ne yapmaya çalıştığını aklım almaz oldu. İlk olarak Yunanistan’a kaçan askerlerin üçünü iade edeceğini öğrendik aradan geçen zaman içinde temyize giden kaçak askerler yüksek mahkemenin çok da isabetli olmayan kararıyla davayı kazandılar Türkiye’ye iade edilmeyecekler. Hukuka göre hareket etmişler. Nasıl bir sistem anlayamadım müttefik iki ülkenin birini darbeye maruz bırakan askerler diğer ülkede kendine yer bulabiliyor.
Acaba Yunanistan o sekiz askeri Cem Sultan ile karıştırıyor olabilir mi? Diye düşünmeden edemiyorum. 
Hatırlayamayanlar için Cem Sultan, Fatih Sultan Mehmed Han’ın Çiçek Hatun'dan olma en küçük oğludur ve II. Bayezid ile girdiği taht mücadeleleriyle bilinir. Bu mücadeleler esnasında maalesef papanın eline düşmüş ve 14 yıl onun esareti altında kalmıştır ve yaşadığı dönemde Osmanlı Devleti için hayli karın ağrısı olmuştur. 
Daha geçen yine iflas edebileceği iddia edilen Yunanistan nasıl bir ruh hali içinde, 2008 de kriz ilk patlak verdiği zaman yani ilk açıkladığında da bizi yani Türkiye’yi suçlamıştı ve neymiş efendim Türkiye yüzünden çok fazla askeri harcama yapmış. Bu yüzden ekonomik bunalıma girmiş. Yapmasaydın o zaman kardeşim. Sen ilk önce boğazını bir tut sonra gel bana laf söyle. Gerçi o zaman da hakkın yok ama neyse. Hem hep savaşmayı mı düşünüyorsun Türklerle, bizden ayrılalı 200 yıl geçti halen kuyruk acını dindiremedin mi neden aklınızda hep bizimle çatışma içinde olmak var bu 200 sene de Türkiye ile çatışma içinde olmak sana ne kazandırdı sana hamilik yapanlar sana silah satmaktan ve akıl vermekten başka ne yaptı, kendileri sırça köşklerinde otururken seninle Türkiye’nin bir avuç kayalık için kavgalarına gülüp geçtiler. Ara sıra sıcak tuttular ki sen ve biz her an sıcak savaşın içinde olalım. 
Peki sana soruyorum ekonomik krizi ilk yaşadığın zamanlarda Almanlar borç vermek yerine sana ilk ne önerdi? Dur dur sen zahmet etme ben söylerim ‘Adalarını Sat’ demediler mi? Peki ya İngilizler onlar ne dedi ‘Yunanlıların Hesaplarını Biz Mi Ödeyecez’ demediler mi? ( gerçi İngilizler sinsidir ve siyaseti iyi bilirler bunu yüksek sesle pek dile getirmediler) Avrupa’nın pek çok ülkesi aşağı yukarı aynı kanaatte idi ama yine Avrupa Birliği adına seni de pek yalnız bırakmadılar sana biraz koltuk çıktılar. 240 Milyar avro kadar. Sana bu paranın da yetmediğini zaman içinde gördük. Sana kemer sıkmayı önerdikçe sen harcamaya çalışıyorsun bu da çok ilginç.  Acaba senden hiçbir şey almadan sana ikinci sefer kıyak geçerler mi dersin. Zaten dünyanın içinde bulunduğu huzursuzluk ortamı ve ekonomik daralma bu boyutlardayken. Böyle bir atmosfer içinde sen ne yapıyorsun hamilerinin boyunduruğu altında hem kaçak askerleri vermiyorsun hem de gidiyor kayaklıkların bulunduğu bölgeye çelenk bırakıyorsun ve bunu da misilleme üslubuyla icra ediyorsun. Arkasından da kamuoyuna açıklamada bulunuyorsun biz çatışma istemiyoruz ama kimseye de boyun eğmeyeceğiz diye. Demezler mi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye. Ama tabii sen her zaman haklısın Türkiye karşısında. Bize karşı olduğun her durumda sana hamilik edecek biri çıkar nede olsa.  Bunlara gerek yok.
Sana tekrar soruyorum bunca çatışma niye? Bunca çatışma, zıtlaşma, meydan okuma kime ne kazandırdı, sen ülke olarak ne kadar ilerledin biz ülke olarak ne kadar ilerledik bu çatışma neticesinde. O zaman söyle bakalım sana savaş uçaklarını kim sattı, bize savaş uçaklarını kim sattı o it dalaşmalarının kazananı kim oldu, kim kaç milyar doları cebine koydu. Asıl bunlara biraz kafa yorsak belki iki ülkenin de daha hayrına olur iki ülkenin de durumu sana hamilik eden bize iki yüzlülük yapan sermaye sahibi ülkeler kadar iyi olabilirdi ama durum ortada.   
Sonuç olarak illa kötü olmak zorunda değiliz, sırf birileri istiyor diye komşunla kötü olma gaza gelme ne demiş atalar ‘Komşu Komşunun Külüne Muhtaç’ yani komşun sana en yakın, onun en değersiz şeyine bile senin ihtiyacın olabilir, en acil ihtiyacını ondan karşılayabilirsin. Tabii bu söylediklerim bizim için de geçerli. Bence sen şöyle başını ellerinin arasına bir al bir düşün. Ne yapmaya çalıştığına bir bak. Gerçi biz de aynı şeyi yapsak iyi olacak. Allah sonumuzu hayır etsin.