Yeni seçim çalışmaları
Arabaya dolar, seçim müziğini de açar çocukların elinde parti bayrakları sallayarak sokakları, caddeleri dolaşırdık. Bayraklar, posterler, afişler binalarda balkonlarda, camlarda bayraklar, resimler asılırdı. Bazen bunlardan gökyüzünü göremezdik.
Hangi partinin afişi çoksa diğer partili kimi tanıyorsa hemen telefon eder, sokak cadde adını söyler kendi partisinin afiş ve bayraklarının asılması gerektiğini söyler ekipler gerekeni yaparlardı.
Hangi partinin bayrakları çoksa o sokak cadde bizim diyerek partililer sevinirdi. Bazen bayraklar birbirine girer hangi partinin bayrağı fazla anlaşılmazdı. Afiş asma çabası seçimde ilk sırada olurdu.
Matbaalar 24 saat bayrak basar fazla mesai yapar ama seçim sonunda da çok şükür bu seçim bereketli geçti derlerdi.
Ufak marjinal partilerin hakim göründüğü caddelerde, sokaklarda afiş ve bayrak asmak zordu. On kişi bayrak asıyorsa yirmi kişi de güvenliği sağlardı. Ertesi gün ise asılan bayrakların kesildiği, yerlerde süründüğü görülürdü. Onları temizlemek için ayrıca temizlik ekibi görevlendirilirdi. Bayrak savaşları seçime bir gün kalana kadar devam ederdi. Son günlerde asacak yer kalmaz, insanlar sıkılırdı. Nereye bakılsa parti ayırmaksızın parti bayrakları ile kaplı olurdu.
Elle, arabalardan atılan, ev ev sokak sokak dağıtılan el ilanları çevre kirliliğine sebep olurdu. Son günlerde bu kirlilik rahatsız edici boyutlara ulaşırdı. Hatta bayrakları asmakla görevli insanları bile astıkları bayrağa hayran hayran bakmak yerine bunları toplama telaşı sarardı.
Sabah dev otobüsler mahalleden mahalleye sesi ulaştıran dev ses sistemleriyle seçim şarkılarını çalmaya başlardı. Evlerde yeni uyutulan çocuklar uyanır, hastalar, yaşlılar rahatsız olurdu. Seçim konvoyları birbirini takip eder, bir partinin konvoyunun yerini hemen diğer parti alırdı. Hasta, yatalak Mehmet amca, Ayşe teyze hangi partinin geçtiğini sorardı. Bu hengame en çok çocukların hoşuna giderdi. En çok sesi çıkaran parti otobüsünü ilgiyle izlerlerdi. Toplantı ilanları vs. sabahtan akşama kadar ne dediği anlaşılmayan ya başını duyarsın ya sonunu gürültü kirliliği bütün hızıyla devam ederdi.
Bayrak savaşları, müzikler gündemin birinci maddeleri idi. Sohbetlerin ana menüsü afişlemeler, ses otobüsleri, el ilanlarıydı. Bunlar üzerinden hiçbir yere varılmayan, gerçekçi değerlendirmeler içermeyen tartışmalar yapılırdı.
Hazırlanan ses sistemleri, otobüsler, minibüsler, ufak araçlar, her yeri kaplayan parti bayrakları, afişler, el ilanları inanılmayacak boyutta parti seçim masraflarını beraberinde getirirdi. Seçime bir gün kala hepsi indirilip, çöp arabasıyla toplanıp çöpe atılırdı. İsrafa karşı olanların bile çok afiş, bayrak asıldığından övündüğü bir durum oluyordu.
Sohbetlerde yapılanlar ve yapılacakların vaatlerinin konuşulması yerine seçim öncesi reklam çalışmaları, müziğin içeriği, afişler konuşulurdu. Afişler, sesli çalışmalardan hangisinin güzel olduğunun gücünün değerlendirmesi yapılırdı. Görsel kirlilikten, gürültü kirliliğinden yapılanlar, vaatler sohbetlerde ikinci üçüncü sırayı alırdı.
Mazlumların aç, açık olması, açlıktan ölmesi, bölgesel savaşlarda zalimlerin zulmü altında inleyenlerin feryatları kimsenin aklına gelmezdi. Gelse bile ilk konu olarak konuşulmazdı. Aslında bir seçimde yapılan masrafların mazlumların fakir gurabanın çaresizlere çare olacağı konuşulmazdı.
Seçim günü yaklaşmasına rağmen gürültüyle çocuklar uyanmıyor, şehirler çöplüğe dönüşmüyor, gürültü kirliliği insanların canını bezdirmiyor. Her yer pırıl pırıl, afiş derdi, ses derdi yerine sakin sakin meselelerin değerlendirildiği, sohbetlerin kalitesinin arttığı, getirilen çözümlerin konuşulduğu bir seçim yaşıyoruz. Belediyelerin yaptığı, yapmak istedikleri konuşuluyor. Türkiye’nin geleceği konuşuluyor. Bayraklar, afişler, sesli müzikler üzerinden üstünlük sağlamak yerine, projesi olanların projesi, vaatte bulunanların vaatlerinin karşılığının olup olmayacağı, hatta Suriye, Yemen, Somali tüm dünya konuşuluyor. Ülkemin, milletimin geleceği konuşuluyor. Afişsiz, sessizliğin getirdiği huzurlu seçim çalışması konuşuluyor.
Büyüyen, gelişen, yeniden sahnede yerini alan milletimin var oluşu konuşuluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.