Emrah ÖZCAN

Emrah ÖZCAN

Yeni moda “cinsiyetsizlik akımı”

Yeni moda “cinsiyetsizlik akımı”

Fransa'da meclis genel kurulu, aile çeşitliliğini artırma iddiası ile okullardaki formlarda yazan anne ve baba terimlerini Ebeveyn1 ve Ebeveyn 2 olarak değiştirme kararı aldı.

Yeni yasa değişikliği ile beraber cinsiyetsiz terimler, geleneksel ve cinsiyet belirten terimler yerine kullanılacak.

Yaklaşan tehlikenin farkında mısınız bilmem ama Avrupa aldığı bu kararlarla aile kavramını daha fazla zedeliyor. Günümüzde bitme noktasına gelen aile kavramının içi git gide boşaltılıyor.

Zaten alınan karar eşcinsellere yönelik bir karar. Yeni bir akım ortaya çıkarmak istiyorlar, “cinsiyetsizlik akımı.” Örnek aldığımız Avrupa’nın durumu bu halde. Alınan kararları ve uygulamaları gördükçe Avrupa ülkelerinin çokta örnek alınacak bir tarafı olmadığına tekrar şahit oluyoruz. Bizim değerlerimizle örtüşmeyen ne varsa Avrupa’da. Umarım eşitlik adı altında alınan ve İslam’a tamamen ters olan bu kararlar kendi ülke sınırları içerisinde kalır ve diğer ülkelere örnek teşkil etmeden son bulur.

Futbol furyası

Sosyal medyada bir furya var, öyle dolaşıyor başımızda. Hem de ne dolaşma; “sporu futboldan ibaret sananlar furyası.” Genci -yaşlısı demeden bir kesim var sabahtan akşama kadar, sosyal medya üzerinde rakip takımın futbolcularına, antrenörlerine, başkanlarına ağza alınmayacak laflar, hakaretler, küfürler…

Özellik ile büyük bir bölümü genç neslin temsil ettiği bu furya, öyle tehlikeli bir hal almış ki hayatlarını futbola odaklamışlar, sabahtan akşama kadar sosyal medya üzerinden futbol konuşuyorlar ve bunu da kendilerinde bir başarı olarak görüyorlar. Hatta konuştuklarını sanıyorlar.

Televizyonlarda laf cambazlığı yaparak kendilerini spor yorumcusu atfeden kişileri izleyerek büyüdü bu nesil. Bu yüzden suçu onlarda aramamak lazım. Ama ne olursa olsun genç nesli bir an önce bu furyadan çekip çıkarmalıyız.

Bilime-ilime, sanata-kültüre yönlendirmeliyiz. Sporla futbolla ilgilenmesinler demiyoruz. Çok seviyorlarsa ilgilendikleri spor dalında aktif olarak görev alsınlar. Fanatikliğin rakibin başarısına hakaret ve küfür etmek olmadığını, tüm zamanını bir alana yöneltmek olmadığını anlasınlar.

 Nasıl olsa bir kılıf bulunur

Geçtiğimiz günlerde olsa olsa Türkiye’de olur dediğimiz bir şey oldu. Duyunca şaşırdık kaldık. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in bir şirketi iddaa ihalesine katıldı.  Demirören İddaa ihalesini kazanırsa Türkiye'de bir federasyon başkanı 'bahis' oynatacak. Oldum olası bahis adı altında “kumar” oynatılmasına karşı çıkmışımdır. Hele birde bu spor üzerinden yapılınca rezalet bir durum ortaya çıkıyor.

Hem de Türkiye gibi nüfusunun neredeyse yüzde 100’ü Müslüman olan bir ülkede.  Bahis adı altında oynatılan kumarın topluma yönelik zararlarını dile getirmeye gerek yok. Madem devlet buna izin veriyor, federasyonun başındaki bir kişinin aynı alanda bahis oynatan bir ihaleye girmesine nasıl izin veriyor? Kimse buna dur demiyor. Türkiye’de her şeye nasıl olsa bir kılıf bulunuyor. Buna da bulunur! Nasıl olsa olan Türk futboluna olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR