İnsan haklarının, özgürlüklerin sadece kendi hakları gibi görmek; bunların dışında yaşayan insanları çağdışı, gerici, yobaz, anti laik gören öteleyen sözde aydınlar kendi halkını inkar ediyor. İnançsız, köklerinden kopmuş bir nesil istiyorlardı. İnançları gereği Allah’ın emri olan örtünme emrini uygulamak istemeleri kabul edilmedi. Sadece okumak istiyorlardı. Vatan sevgisi, bayrak sevgisi, insan sevgisi ile doluydular. Eğitim haklarını kullanmak istiyorlardı. Hiçbiri terörist değildi. Devlet dairelerini, milli servet olan hiçbir şeyi yakmadılar, yıkmadılar. Devlet araçlarını ateşe vermediler. Polisle çatışmadılar. Kendi polisim diye gözyaşları arasında zaman zaman sırf onların hatırına eğitim özgürlüğü eylemlerinden vazgeçtiler. Ordu benim ordum dediler. Hiçbir askere kurşun sıkmadı, taş atmadılar. Yoluna mayın döşemedi. İleride ki yıllarda evladını kınalayarak orduya vatan görevi için gönderdiler.
Öbür tarafta özgürlükleri, insan haklarını, eğitimde fırsat eşitliğini sadece kendilerine anlayanlar. Evlatlarımıza; ‘’inançlarından amellerinden örtünmeden vazgeçerseniz okuyabilirsiniz’’ diye baskı yaptılar. Buralarda örtü falan yok dediler. İkna odalarında inkarlarını yavrularımıza da kabul etmelerini istediler. Buranın kendi kuralları geçer diye kızlarımız gözyaşları arasında okuldan atıldılar. Okuma hakları ellerinden alındı. Sonrada döndüler Müslümanlar kızlarını okutmuyor diye iftira attılar. Okuldan ayrılmak istemeyen kızlarımızdan bazıları kendilerini  okulun demirlerine zincirlediler. Zincirleri kırıp sürükleyerek otobüslere götürdüler. Kızlarımız gözyaşları arasında otobüslere bindirilirken; ‘’Okumak istiyorum, bırakın okumak istiyorum. Babam askerlik yaptı, dedem gazi idi, vergi verdi . Siz ne yapıyorsunuz. Okumak istiyoruz  diye gözyaşları arasında tutukluyorlardı. Demokratik hakları ellerinden alındı. Bütün bunlara rağmen yeni bir düzen başlıyor. Bir olalım, diri olalım, kardeş olalım, kucaklaşalım. Hep birden  mazlumların umudu olalım.

Camiye karşı çıkan, İslam’ı engel gören, ezan okunmasın diyen, Müslümanları öteleyen, imam hatipli diye aşağılayanlar;  cenazelerini camiye getirir. Kendileri kenarda, imam hatipli imamda cenaze namazını kıldırır. Müslümanlarda cenaze namazını kılarlar.  Yeni düzen başladı. Cenazeniz cenazemiz, cenazemiz cenazeniz olacak. Kimse kimseyi ayrıştırmayacak. İnsan olduğumuzu unutmadan birbirimize saygılı olacağız. Bir olacağız farklılıklarımızı zenginlik için, ortak kültür oluşturmak için kullanacağız. Bir olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız.

Kadınlarımıza değer vereceğiz. Diri diri kız çocuklarını toprağa gömen insanların taşlaşan vicdan ve kalplerini yumuşatan, en çok değer verdiğimiz, orada olmak için hayatımızı tanzim etmeye çalıştığımız cenneti annelerin ayakları altına seren inancımızı paylaşır, yaşarsanız mutlu oluruz. Ama en azından sizin yaşam tarzına biz, sizde bizim yaşam tarzımıza saygılı olun. İnsanın kendi kendini ve başkalarını öldürmeyi yasaklayan, şiddetin olmadığı, sevgi, saygı üzerine kurulu, insan haklarını koruyan, korunmasını sağlayan, kadın-erkek-çocuk aile olalım. Millet olalım. TÜRKİYE olalım.

Sela söylendiğinde, ezan okunduğunda camiyi basıp imama hakaret yapmayalım. Bayramda halk bayramlaşsın diye otobüsler ücretsiz olduğunda bu uygulamayı iptal ettirmek için mahkemelere gitmeyelim. Çaresiz ve yoksullara yapılan yardımlara karşı çıkmayalım. Taksim olaylarında üç beş ağacı bahane edip ülkemizi ateşe vermeyelim. Polisimize askerimize taş sopa atmayalım. Milli serveti ateşe vermeyelim. Düşmanın oyununa gelmeyelim.

İstismarın, sömürünün hakim olduğu; işi bittiğinde de yok eden Emperyalist düzenlerin yerine ‘’Yaradılanı severim yaradandan ötürü’’ diyen müjdesi ve mükafatı çok olan Efendimiz ile başlayan, yükü omuzlarımızda olacak yeni düzenin mimarları, işimiz çok o kadar büyük ki 2023,2050,2071 müjdesi burada gizli.