Hüseyin Taklacı

Hüseyin Taklacı

YENİ BİR YILA GİRERKEN

YENİ BİR YILA GİRERKEN

 

Bir mümin için yılbaşı, ömür binasından bir taşın daha düştüğünün işaretidir. Ahi ret yurduna biraz daha yaklaştığımızın işaretidir. Bu şuur ve uyanıklık içinde her zaman yapmayı bir alışkanlık haline getirdiğimiz gibi, yılbaşında da aynı muhasebeyi yapsak hiç de zararlı bir şey olmaz. 

 

Şimdi bizler büyük bir imtihanın arifesindeyiz: Yılbaşı gecesi! Çoktan hindilerle, hazırlıklar başlamıştır. Kim bilir, Allah Kurcan-ı Kerimde haram kıldığı halde ne kadar içki içilecek, ne kadar zina, fuhuş, yaralama, öldürme hadisesi olacak! Bu geceyi güya Hazreti İsa’nın aleyhi-s selamın doğum gecesi olarak kutlanır. Bir peygamberin doğum gecesini içki, dans, kumar, zina gibi şeylerle kutlamak Allah’ın celle cellêlühü indirmiş olduğu hangi kitaba uyar?

 

Eğer kutlanan yeni bir yıla kavuşmak ise; bizler birer mümin olarak Allahın bize verdiği ömür nimetini yeni bir yıla kavuşmayı iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz. Bu nimeti en güzel bir şekilde değerlendirmeli kıymetini iyi bilmeliyiz. Geride bıraktığımız  ömrümüzün muhasebesini iyi yapmalıyız. Hayatımızın geride kalan kısmında Yüce Allahın emrini ne kadar yerine getirdik, haramlardan ne kadar uzak durduk, ailemize karşı olan görevlerimizden ne kadarını yapabildik, hazreti Peygamberin ahlakını hayatımızda ne kadar yaşayabildik, insanlığa ve milletimize karşı ne kadar faydalı olabildik gibi soruları sormalı ve ona göre kendimizi yaşantımızı düzene sokmalıyız. Eksikliklerimizi gidermeye çalışmalı ve kendimize çekidüzen vermeliyiz. Allahın nimet olarak verdiği yeni bir yıla kavuşma olayını Allaha isyan ederek, Kurana sırt çevirerek, Hazreti peygamberin ahlakından uzaklaşarak kutlamak kesinlikle mümin kişiye yakışmaz. Yeni yıla girerken yaptığı hatalardan ve günahlardan pişmanlığını ifade etmeli, tevbe ve istiğfar etmeli, Allahın rahmetinden ve mağfiretinden daha çok istifade etme yolunu bulmaya çalışmalıdır. Zira akıllı ve gerçek mümin Rabbine isyan etmez. Haram kıldığı davranışlardan uzak durur.

   

Şunu da kesinlikle bilelim ki, başkasının kültürü tesiri altında kalan, kendi örf ve âdetinden utanır hale gelen, gelenek ve göreneklerinden kopan bir millet geleceğinden hiçbir şekilde emin olamaz. Geleceğine güzel bir şekilde yön veremez. Gelecekte mutlu bir toplum olamaz. O millet yok olmuş demektir.

   

Onun içindir ki, bizler birer mümin olarak yeni yıla gireceğimiz şu sıralarda kendimize çeki düzen vermeli, hata ve kusurlarımızı düzeltmeli, insanları sevmeli ve faydalı olacak davranışlarda bulunmalıyız. Bize Allahın Rızasını kazandıracak, bizi Hazreti Peygamberin şefaatine götürecek davranışlarda ibadetlerde bulunmalıyız. Hazreti Ömer in her gün kendisine sorduğu şu soruyu Ey Ömer; Bu gün Allah için ne yaptın? Sorusunu hiç değilse kendi kendimize; geride bıraktığım koca bir yılda, koca bir ömürde Allah için ne yapabildim? Olmalı ve bu soruya gerçekten cevap verebiliyorsak bize ne mutlu. Ama cevap veremiyorsak nedenini de iyi araştırmalıyız.  30.12.2015

 

 

                                                                                                                  HÜSEYİN TAKLACI

  

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR