Yaşatmak
Avrupalılaşacağız diye biz yerine onlar gibi olacağız diye, senelerce bu şarkıyla bizi oyaladılar. İşte medeniyet, dostlarımız dediniz. Biz Avrupalıyız, onlarla müttefikiz dediniz. Hiçbir Avrupa devleti dostumuz olmadı. Sadece kendileri gibi yaşarsak, bize çalışırsanız dostumun değil ihtiyacımız olursunuz dediler. Burnumuzun dibinde kardeşlik şiirleri şarkıları methiye düzenler hani bakın Amerika ile birlikte adalarımızdan bize hangi ihaneti yapacaklarını gözetliyorlar.
Bölgede bir olalım, ortak çalışalım dedikçe ihanet hedeflerinizle düşmana ülkenizi teslim ediyorsunuz. Bize düşmanlığınızı göstereyim derken, Amerikanın arka bahçesi oldunuz. Dünya, Türkiye’nin dostluğuyla birlikte huzur bulurken, gelişip yükselirken adalarda silahlandırma ile yasaları çiğniyorsunuz. Size yol gösteren, yanınızdayız derken bırakın sizi kendilerine çare olamıyorlar. Kışı geçirmek için ülkesini terk edenler, kışın çözüm için sobalara sarılan, soba satışlarının patlama yaptığı, yüz sene geri giden efendileriniz, Avrupa sizi nasıl kurtaracak? İşe, çarşıya gitmek için aracına yakıt alamayan uzun kuyruklar olan çaresiz Avrupa bana nasıl model örnek olur?
Biz insanız siz atalarımızı yok ederken mabetlerimizi yıkarken barbar Türkler diye iftira atarken, ezanları susturan inanç özgürlüğünü yok eden, medeni geçinen ülkeler kışa odun topluyor. Biz insanız yine de bir enerji koridoru ile kışın yakıtınızın koridoru ile kışın yakıtınızın koridorunu açmaya çalışıyoruz. Siz Müslüman kardeşlerimizi aç çaresiz bırakırken, biz insanız sizin buğdayınızın ulaşılması için açtığımız koridorla insanlığımızı anlarsanız bir daha bir daha gösteriyoruz.
Çaresiz, mazlumların bir lokma ekmek, başını sokacak bir kulübe ararken yaşamak, yok olmamak, ölmemek için kucağındaki yavrusuyla, acısını feryadını dindirecek bir yer ararken, denizlerin ortalarında elinizi uzatacağınıza zalimce onları taşıyan botları batırıp ölümlerine sebep oldunuz. Orada yine mazlumların yanında Türkiye vardı. Bu çaresiz ölüme terk ettiğiniz insanların ahı nereden getirirseniz getirin, en modern silahlarınızla onların ahı sizi yok edecektir.
Yıkılan, Osmanlının bütün zenginliğine el koyan, Afrika’yı sömürüp bir lokma ekmeğe muhtaç bırakan, dünyanın dört bir yanında sömürü hortumlarınızla saltanat sürdünüz. Krallar gibi yaşadınız. Şimdi ne oldu size? Yönetim krizi, enerji krizi, gıda krizi, çöküşünü durduramayan Avrupa mazlumların ahı mı tuttu? Yeter ben Avrupa’ya gideceğim diyenler, yerli ve milli değerleri yaşatma, geliştirme yerine topyekün reddedip Avrupalılaşma kararı alanlar yetmiyormuş gibi bütün enerjisini Avrupalılaştırmaya harcayan sözde aydınlar… Dün de yerli ve milli dirilişin ayağa kalkması için nasıl çalıştıysak, bugün de yarın da bu diriliş devam edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.